“Ahlaki yargıyı askıya almak romanın ahlaksızlığı değildir, romanın ahlakıdır. İnsanın hemen durmaksızın herkesi bütün dünyayı yargılamak gibi söküp atılamayan alışkanlığına karşı çıkan ahlak”…
“Tanımadığımız bir kadını tavlamaya kalkışmamızda çarpıcı ve şaşırtıcı bir olağandışılık yoktur, ama bir zamanlar birlikte olduğumuz bir kadına asıldığımız zaman iş değişir. Yalnızca uzun bir ayrılıktan sonra anayurda geri dönüş dünyanın ve varoluşun özdeksel özgünlüğünü ortaya çıkartabilir “…
“Gülme (alay) romanın havasına ne denli görülmeyecek biçimde dağılırsa , roman da o ölçüde din dışı nitelik kazanır. Çünkü din ile mizah birbirleriyle bağdaşmazlar, bir arada bulunmazlar “…
“Başkalarının özel yaşamının dile düşürülmesi, bir alışkanlık ve kural olur olmaz , bireyin yaşamasının ya da ölümünün kumarın en büyük kavı olduğu bir çağda buluruz kendimizi “…
“Bir sanat yapıtında gerçekliğin şu ya da bu görünümünü tanımak , anlamak, ele geçirmek niyetini aramak yerine , onda bir tavır bulmak isteyenlerden oldum olası derinlemesine ve şiddetle nefret etmişimdir “…