II. Abdülhamid’in naz içinde büyümüş sultanları, (kızları) adeta türedi bir hünkâr (padişah) mesabesinde (değerinde) gördükleri amcaları (Reşat) tarafından gelen bir memuru kim bilir ne mesabesinde telakki etmiş olacaklardı ki ‘bir harem ağası vasıtasıyla’ kimi hasta olduğundan, kimi çıkacak halde bulunmadığından, bahsederek itiraz ettiler, onlarla görüşmediler.