Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sarık ve İstanbulin

Jean - François Solnon

Sarık ve İstanbulin Sözleri ve Alıntıları

Sarık ve İstanbulin sözleri ve alıntılarını, Sarık ve İstanbulin kitap alıntılarını, Sarık ve İstanbulin en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Galatasaray Lisesi'nin önemi
Bernard Lewis'in sözleriyle, Müslüman bir hükümetinin batılı bir dilde modern eğitim vermek için yaptığı ilk gerçek girişim olan Galatasaray, modern Türkiye'nin doğuşunda belirleyici bir rol oynadı. 1923'te doğan yeni Cumhuriyet Devleti'nin çok sayıda zaferi, Galatasaray Lisesi'nin dersliklerinde kazanılmıştı.
Sayfa 421Kitabı okudu
Alman Ordusunda ki Türk Humbaracılar
Asker kral (Soldatekönig) diye anılan Prusya kralı 1.Friedrich Wilhelm'in çevresinde toplanmış Türk muhafız bölüğü de en az bu kadar tuhaftı. Kralın dev humbaracalarından oluşan bölüğe tutkuyla bağlılığı özdeyişleri konu olmuştu. Türk muhafız bölüğünü oluşturan 120 asker için Kral 1732'de Postdam şehrinde Almanya'daki ilk cami inşa ettirdi.
Sayfa 329Kitabı okudu
Reklam
Ticaret mi önce gelir, dini savunmak mı?
2. Mehmet zafer'i kazanmıştı konstantinepolis düşmüştü. Çok geçmeden Roma'da tehdit altına girecekti. Fatih, San pietro'nun sunağında atına yulaf yedireceğine yemin etmemiş miydi, deniyordu. Hristiyan alemi İlk şoku atlattıktan sonra Haçlı seferi çağrısı yaptı. Hedef büyüktü: Papa, "Silaha sarılmazsak dinimizin sonu
Yobaz Üsküdar
Şehirlerdeki dönüşümlerin ne kadar yavaş yayıldığını anlamak için, mutlaka Doğu Anadolu şehirlerini hatırlatmaya gerek yoktur. İstanbul'u oluşturan üçüncü bölge olan Anadolu yakası'ndaki Üsküdar, Batılılaşmaya karşı Muzaffer bir direniş göstermiştir. Katı Müslümanlığın yeri olan Üsküdar eski Türk geleneklerini çok uzun süre korudu. Avrupa'lı seyyahların tanıklığına göre, 19. yüzyılın ortasına gelindiğinde Üsküdar'da "reform kıyafeti" neredeyse bilinmiyordu. Evler, çeşmeler ve camilerde geleneksel mimariye sadık kalınmıştı.
Sayfa 436Kitabı okudu
Ragıb Paşa'nın Kanal İstanbul projesi
Sultan 3.Mustafa (1757-1774) sanat dostuydu. Madam de Chénier'in ifade ettiğine göre, "Kim sanatta çok başarılı olursa, sultanın takdirinden ve ihsanlarından pay alacağını bilirdi." Sadrazamı Ragın Paşa'da aynı zevkleri paylaşıyordu. Sadrazam Avrupa bilimine hayrandı: Voltaire'nin Newton felsefesi hakkında kaleme aldığı incelemeyi tercüme ettirmek istemiş ve bu İstanbul boğazının yanına ikinci bir boğaz açmak için Karadeniz'de Akdeniz arasında bir kanal kazdırmayı düşünmüştü. Çok kültürlü olan Ragıb Paşa masraflarını bizzat karşılayarak İstanbul'daki ilk halk kütüphanesinde kurmuştu ve sarayında gerçek anlamda bir edebiyat salonu bulunuyordu.
Sayfa 320Kitabı okudu
Yüzlerce yıllık bir kültürün kaybolacağı korkusuyla akıllarını yitirecek gibi olan batılı hümanistler, fatih Sultan Mehmet 'in eğitimin bilselerdi epey şaşırırlardı
Reklam
Stendhal'a Göre Türkler
Osmanlı devleti 1732'de, Trieste'de tüccarları için bir konsolosluk açmış ve Türk toplumunun sayısı 100 yıl sonunda Müslüman mezarlığı olacak küçük bir arazi kadar çoğalmıştı. 1830'da Fransa'nın Trieste konsolosluğuna atanan Stendhal, "Dizlerinde hiçbir bağ olmayan geniş külot pantolonlar giyen, baldırlarının alt tarafı çıplak olan, iki ayak çapında bir şapka takan" bu adamları gözlemlemişti; onlar hakkında "güzel çevik ve hafifler" diyen diplomat yazar, "kesintisiz bir şiir" diye nitelediği dillerine de duyarlıydı. Sözlerini gülünç bir şekilde, "Bunlar sevimli yarı vahşiler" diye noktalıyordu.
Sayfa 327Kitabı okudu
Vahşi Türkler
Klasik çağda zaman zaman denizci İngilizler, tüccar Hollandalılar veya paralı asker isviçreliler gibi nitelemeler kullanılırdı. korku içindeki Hristiyanlığın gözünde Türkler, her şeyden önce çok iyi eğitilmiş ve disiplin altına alınmış ürkütücü savaşçılar oldukları kadar, düşmanlarına en berbat vahşeti reva gören "kana susamış köpekler" di.
(Yahudiler)Tıbbi bilgileri ise nüfuz alanlarını genişletmelerine daha çok elverdi. Bu bilgileri, tıp alanında Müslüman dünyayı geride bırakan Batı’da edinmişlerdi. Bu üstünlüğün farkında olan Osmanlı seçkinleri ise, sağlıklarını İbn Sina’nın tilmizlerinden çok, kendilerini Avrupa saraylarında kanıtlamış Yahudi hekimlere emanet etmeyi yeğliyorlardı.
Sayfa 173Kitabı okudu
Leopold'a göre Pera (Galata bölgesi)
Belçika kralı Leopold'un ifadesiyle, "Dünyadaki tüm dedikoduların büyük annesi ve aynı zamanda casus yatağıdır."
Sayfa 465Kitabı okudu
Reklam
Türklerin töreleri acımasız, gururları aşırıdır, "Fatih ve cahildirler; Bu nedenle diğer milletleri küçük görürler" der Voltaire
Sayfa 364Kitabı okudu
“Hep açık bir gökyüzünün altında entari ve terlikleriyle dolaşan Osmanlı, sözde uygarlığın iğrenç giysileri içine hapsoldu.” -Eugene Delacroix
Sayfa 413Kitabı okudu
"Konstaninopolis, Yeni Roma, Peygamber'in vaat ettiği gibi düşecekti. Fatih Sultan Mehmet'in herhangi bir kuşkusu yoktu. İnsan yirmi bir yaşında kuşku duymaz."
“Genç Türk Cumhuriyetinin tek düşündüğü, geçmişle tüm bağlarını koparabilmekti.” -Le Petit Journal
Sayfa 601Kitabı okudu
Türklerin Venedik tersanesine hayranlığı öyle büyüktü ki, şehri sırf bu nedenle almak istedikleri söyleniyordu.
Sayfa 189Kitabı okudu
167 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.