Öne Çıkan Satranç Oynayan Derviş kitaplarını, öne çıkan Satranç Oynayan Derviş sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Satranç Oynayan Derviş yazarlarını, öne çıkan Satranç Oynayan Derviş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nasıl yazsam nasıl başlasam da anlatsam? Ne güzel ne şahane bir kitaptın öyle.. Hayır bir kitap değildi okuduğum, çok nadir hissederim bunu, bazı kitapları okurken sizi öyle doyurur öyle doyurur ki sanki bir kaç kitap okumuş gibi hissedersiniz..
Ali Ural'ın ilk kitabı bende..belki çoğu insanın çokça okuduğu 'Posta kutusundaki mızıka' adlı kitabın yazarı..
Kitaba gelince, 41 insan.. Yazarın şahane yorumlarıyla 41 sanatçı..
bakın Michelangelo' yu nasıl anlatıyor ;
"Ey renkleri Tanrı'nın tezgahından tuvaline taşıyan çırak! Dört ruhunu masaya yatır! Ressam, heykeltıraş,mimar ve şair. Hangisi sensin bak? Ey ölümü,günahı,umutsuzluğu ve yakarışı dört ana renk yapıp, bütün eserlerini bu renklerin tonlarından elde eden simyacı! Ey Michelangelo! Ekleyerek değil Eksilterek bütünü arayan üstad!"
Ne güzel kalemi var ah ne güzel..
Belki bi yerlerde okuduğumuz bildiğimiz nice insan var.. Abdülkâdir-i Geylânî,Yusuf Has Hacip,Lokman Hekim,Uluğ Bey,Fuzûli,Mimar Sinan..ve nicesinden biri Descartes :
" 'Ben'imin büsbütün mükemmel olmadığını ve 'Ben'den daha mükemmel bir varlığın olduğunu seziyorum.Bu seziş bana nereden geliyor? Yokluktan gelemez.Kendimden de gelemez.Öyleyse o seziş bana öyle bir varlık tarafından verilmiş olmalı ki, O benden mükemmel ve bütün kemâlâtı nefsinde toplayan bir varlık olsun.En mükemmel varlık Tanrı'dır ve bize kemâlât O'ndan gelir".diye haykırıyor..
Ve niceleri..nicesini anlatan, 167 sayfacığa sığdıran Ali Ural..kalemine sağlık..
Keyifli okumalar.. :)
Gördü. Bir adam gördü kırbaç cezasına çarptırılan. Anlattı ne gördüyse bir bir : "Bir gün Bağdat'ta bir adam gördüm. Kırbaçlandığı halde çıkmıyordu sesi. Sonra zindana götürdüler onu. Peşine takıldım ve neden dövüldüğünü sordum. Bir kadına aşık olduğundan bu hale düştüğünü söyledi. Bu kadar acı çektiğin halde neden ses çıkarmadın? diye sordum. "Sevgilim bana bakıyordu." dedi. Bunun üzerine kendisine, "Ya Yüce Allah'ın seni hep gördüğünü bilseydin." dediğimde , haykırarak yere düştü.
Bişr-i Hafî gördü.