Bırakalım bunları savaşların canı cehenneme! Ölen insanlar, yıkımlar, kıyımlar, açlıklar, hastalıklar göz önünde tutulursa savaşın sözü mü edilir? Adı kurusun!
Zamanı gelecek, biz yalın insanlar, buluşup birleşeceğiz.
Evangeliki teyze.
(2013 yılında, Selânik yakınlarında mola verdiğim yerin sahibinden benzer ifadeyi ben de işittim. İlginç.)
Bizler Yunan'ın Anadolu'ya çıkışında evlerimize kapanıp ağlamıştık; Rumlar bu olayı düğün dernek kutlamışlardı. Bunlar bizi, ruhen çökertiyordu.
Hele Anadolu'dan savaş tutsağı olarak getirilen Türk asker ve subaylarını Hanya'daki 'Üsera (Esirler) Kampı'nda görmemiz olağanüstü yaralıyordu bizi.
Sıkıntı çektiğimi gören patronum, buradaki Girit Türkü'nü tersi, Anadolu'nun ortasında yaşayan Karaman Rumları'nın Yunan harfleriyle Türkçe yazdıklarını, Türkçeyi o yöntemle konuştuklarını söyledi.
Lozan anayurdumuzu düşmanlarımızdan ayırmıştı ayırmasına, ama biz ada Türklerini de köklerimizden koparacağı için, karalar bağlıyorduk.
Giritimizi nasıl bırakır giderdik?
Barış içinde iyi geçim istemeyip, yaramazlıklar yaparsan, işte böyle dövülürsün! Zavallı insanlar cetlerinin, kendisini yönetenlerin yanlışlıklarının acısını çekerler hep.