Yarıda bırakmamak için bitirdim. Hikayeler pek güldürmeyen cinsiyetçi hikayeler. Boomer diyebileceğimiz kalemden çıkmış karakterlerle dolu ne yazık ki.
14 şubat Dünya Öykü Gününde okuduğum, Seçme Gülmece Öyküler, Muzaffer Abayhan'ın daha önce yayınlanmış kitaplarından seçilen öykülerinden oluşmaktadır. Rıfat Ilgaz En İyi Mizah Kitabı Ödülü'nü kazandıran öyküleri de bu kitapta yer almakta ise de maalesef bana hitap etmedi. Hatta diyebilirim ki yüzümü buruşturarak okudum ki bir kitapta erkek egemen cinsiyetçi bir dile hiç tahammül edemiyorum maalesef. Daha kitabın başındaki şu ifadeler "kafamı kaldırınca, orta yaşını geçmiş, bomba gibi bir kadın gördüm karşımda. Hani atom bombası, nötron bombası filan olur ya. Bu kadında yağ bombasıydı. Deri pantolununun dikişleri bir kazayla bir sökülse, değil fuarın düzenlendiği salonda, koca Taksim de taş üstünde taş kalmayacaktı...." Beni kitaptan soğuttu. Sevecek olan vardır elbette.
Biraz zorluyarak okudum. İçinden en fazla 2 3 tane hikaye hoşuma gitti diyebilirim. Kısa hikaylerden oluştuğu halde sıkıldım. Yarım kalmaması için okudum. Öneremiyorum malasef :(