Ömer Seyfettin bir neslin ortaokul Türkçe kitaplarında yer almış ve 90'ların neslinin tanıdığı bir isim. Sanırım kendisinin kıymetini bilmeyişimizin nedeni önümüze hazır sunulmuş olması.
Ömer Seyfettin'in hikâyeleri için sosyal medyada genellikle "çocukluk travmaları" şeklinde bahsetmeleri nedeniyle seçme hikayeler serisini alma ihtiyacı duydum. Ötüken'in çıkardığı 1. cilti bitiren biri olarak söylüyorum: Travma gibi boş sözler kenarda dursun çocuklara özellikle de ortaokul çocuklarına okutulabilecek ve ders niteliğindeki öğütlerden oluşan hikayeler yazmış üstat. Kaşağı'yı okuyan bir çocuk yalan söylememeyi, Perili Köşk'ü okuyan bir çocuk dalavereye yapmamayı ve halkın inancıyla dalga geçmemeyi, Keramet'i okuyan bir çocuk batıl inançlara tenezzül etmemeyi, Mermer Tezgah'ı okuyan bir çocuk da usulüne göre iş yapmayı öğrenecektir. Bunun yanında ilk seride sadece Diyet hikayesi bana göre çocuklar için uygun değildi.
Türkçeyi arındırma hareketinin öncülerinden olan Ömer Seyfettin'in dili oldukça sade, güzel ve duru. 100 yıldan daha eski olan hikayelerde sadece 3-4 kelimenin anlamının bilinmemesi, geri kalan cümlelerin rahatlıkla okunması Ömer Seyfettin'in Türkçeyi arındırma hareketinde ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor. Kendisini 30'lu yaşlarda kaybetmemiz bana göre Türk Edebiyatı için oldukça büyük bir kayıp.
Serinin 2. kitabı da hazır. Onu da okuduktan sonra yine görüşleyimi paylaşacağım İnşallah.