Paranın iktidarı üzerine oturtulmuş bir toplumda,emekçi kitleler yoksulluk içinde sürünürken bir avuç zenginin asalak gibi yaşadığı bir toplumda gerçek,ama gerçek hürriyet diye bir şey olamaz.
Güzel söz sanatının hünerlerine yaslanarak sosyalizmin iki güçlü akımının,oportünizmle gerçek devrimciliğin sert ve amansız mücadelesinin dışında kalmak mümkün değildir.
Parti hür iradeyle kurulmuş bir dernektir ve prensiplerine aykırı görüşler yayan üyelerinden arınmazsa,önce ideolojik bakımdan,sonra da maddi bakımdan soysuzlaşır ve kaçınılmaz şekilde çöker.
''Bütün sosyalistlerin üzerinde birleştiği, bütün inançlarını dayandırdığı, mücadele yöntemlerinde ve eylem araçlarında uygulamaya koyduğu bir devrimci teori olmaksızın güçlü bir sosyalist parti olamaz. İnsanın aklı yettiğince doğru bulduğu böyle bir teoriyi temelsiz saldırılara ve onu yanlış yola sürükleme çabalarına karşı savunması, her tür eleştiriye düşman olduğu anlamına gelmez. Biz Marx'ın teorisini tamamlanmış ve dokunulmaz bir şey olarak görmüyoruz; tam tersine, sosyalistler eğer hayata ayak uyduracaklarsa, Marx'ın sadece temel taşını yerleştirdiği bilimi her yönde geliştirmek zorundalar.''