En Eski Şehirden Bir Çocuk Sevdin Yine Gönderileri
En Eski Şehirden Bir Çocuk Sevdin Yine kitaplarını, en eski Şehirden Bir Çocuk Sevdin Yine sözleri ve alıntılarını, en eski Şehirden Bir Çocuk Sevdin Yine yazarlarını, en eski Şehirden Bir Çocuk Sevdin Yine yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cezmi Ersöz, insan-dünya ilişkisini, duygular ve olaylar karşılaştırması yaparak anlattığı çoğu eserinde hayatı sorgular.
Gündelik zorunluluklardan, en temel ihtiyaçlardan ve insanın vazgeçemediği tutkularından bahseder. Eserlerinde yoğun bir melankoli ve karamsarlık fark edilir. İnsanın iç yolculuğunu melankolik bir dille anlatan bir yazardır.
Kendisiyle tanışma kitabım olan Şehirden Bir Çocuk Sevdin Yine adlı eserinde insanın kendisini sorgulamasını şiirlerinde dile getirir. Kendini sorgularken karşı taraftaki kişiyi de sorgular.
Şiirlerinde yoğun imgelerle karşı karşıyayız. Bana göre şiiri okurken o imgeleri yazarın hayatıyla karşılaştırırsanız şiirleri daha iyi anlarsınız.
"Şehirden Bir Çocuk Sevdin Yine
Yine masum hırslarını sevdanın ateşinde yaktın
şehirden bir çocuk sevdin yine
Ah! seni ona taşıyan çocuk ayakların
işte geliyorsun,
haylaz, vefalı ellerin şehrin dalgalarını okşuyor
Ah! seni ona taşıyan gözlerindeki susuzluk
şehirden bir çocuk sevdin yine…
Omuzuna astığın çantanı görüyorum buradan…
Havai tarağın, komik anahtarlıkların, yarım rujun,
Yoksul fihristinden her harften iki-üç isim,
uçurumda sahipsiz birkaç tokan,
Gözyaşlarınla parçalanmış mendillerin…
Yaktın masum hırslarını geliyorsun
Oysa bir bilsen, seni ona taşıyan şehir
saçını bağladığın iple bile alay ediyor
Ah! bir bilsen herkes tetikte
sense böyle hesapsız, böyle sevinçle…
Ah! bir bilsen
Sadece güzelliğin tutuyor acımasızlığın kapılarını
Yaktın masum hırslarını geliyorsun,
Şehirden bir çocuk sevdin yine"
"Savruk Yılların Soldurduğu Bedenime Dokun
İthaf: Nilgün Marmara’ya
Sevgi en solgun mevsiminden
geçiyor belki de
ve biterken bir kahramanlık çağı
bu kanlı operayı seyrettiğim
alevlerle gölgelenmiş aynadan
"Sen Aslında Çok Eski Bir Şeye Aşıksın
künyeme kazıdım ölü doğmuş sevinçlerimi
ölürsem beni seninle ararlar şimdi
bak, incelirken zehirleniyorsun yavaş yavaş
beni yanaşma ruhum boğuyor geceleri
"ÖMRÜMÜ KAYDA GEÇİRDİ BİR SOKAK
Eski bir yalnızlıktan ödünç alınmış günlerle
Yaşadım gençliğimi ölü bir kadının saçlarını
Okşayarak ...
Yaşadım babamın ruhuma ithaf ettiği
Bütün pişmanlıkları ,
Bozgun bir kalp ve siyah bayraklı şiirlerle
Dolaştım bütün sahipsiz duyarlıkları...
Ömrümü kayda geçirdi bir sokak
Sokak ki vaiz ve ticaret
Islak tül kokusu ve kömür.
Sokak ki hep kışa doğru yürür..."
"KALP AĞRISI
İşte yine başbaşayız içimin acısı
yine birlikteyiz
ver elini
sus ve ne olur incitme beni
Ey kalbimin ağrisi
ver elini
çıkalım seninle soluksuz kalmadan sessizce
bu karanlık ve uğultulu ormandan
İçimin acısı, kalbimin ağrısı aşkım
işte yine başbaşayız
ver elini
sus ve ne olur incitme beni"