İşte uygarlık... İşte zevk ve zerafet..
İşte yapmayı seçtiğimiz binalar, caddeler...
İşte oluşturduğumuz kültür; işte kalabalığın neye benzediği... Ve bu kalabalığın iç yüzü; dilenciler, sokak çocukları ve burjuvazi...
Eğer şehri yakından; hatta içeriden tanımak istiyorsanız Anthony Jach'ın romanını okumalısınız.
Yazar, Paris şehri örneğinden yola çıkarak barbarlık ve uygarlık arasındaki gel-gitlerle, zaman ve mekân kaymalarıyla; surlarla çevrili ilk şehirlerden gökdelenlerle göğe doğru uzanan bugünkü modern şehirleri anlatıyor.
Bu güzel romanı okurkan şu soru sık sık aklınıza takılacak:
Uygarlık ve barbarlık arasında bir seçim yapmalı mıyız? Uygarlar ne kadar uygar, barbarlar ne kadar barbar?..