Öne Çıkan Şehvetiye Tarikatı kitaplarını, öne çıkan Şehvetiye Tarikatı sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Şehvetiye Tarikatı yazarlarını, öne çıkan Şehvetiye Tarikatı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türkiye Cumhuriyeti, laik-demokratik ve hukuk devleti niteliğini korumak; tarikat ve cemaatlerin devleti ele geçirmeye yönelik faaliyetlerini önlemek zorundadır.
Sayfa 117 - İletişim Yayınları - 14. Baskı 2019Kitabı okudu
Siirt'te 1902'de doğan Abdulhakim Hüseyni, toprak alıp Adıyaman'ın Menzil köyüne yerleşti ve tarikatını kurdu. Hüseyni'nin ölümünden sonra posta, oğlu Muhammet Raşid Erol oturdu. 12 Eylül'den sonra Erol, Çanakkale'de iki yıl sürgün hayatı yaşadı. Erol 1993'te ölünce, yerine oğlu Abdulbaki Erol geçti. Sağlık Bakanlığı ve Emniyet'te örgütlendiği ileri sürülen Menzil'in Tümsiad adlı iş adamları derneği, "Beşir" adlı bir uluslararası yardım kuruluşu ve "Semerkand" adlı televizyon kanalı var.
773 tekke ve 905 türbe hemen kapatıldı.
Görünürde, bu yasağa iki tarikat uydu: Bektaşilik ve Mevlevilik.
Bektaşiler Arnavutluk'a, Mevleviler ise Suriye'ye taşındı.
Nakşibendilik ve Kadirilik ise direndi.
‘’Sahte şeyh’’ Uğur Korunmaz, erkek ve kadın ayırt etmeden tüm müritleriyle cinsel ilişkiye girdi. Mustafa Çalışkan, üç şehirde 26 kadını istismar etti. Süleyman Işık, genç erkeklerle ilişki yaşadı. Recep Küçük, çocuk istismarına karıştı...
"Ehliyetsiz şeyhlerin göreve gelmesini ve tarikatların yozlaşmasını önlemek ve tekke sayısını sabitlemek" için, 1866'da Şeyhülislama bağlı Meclis-i Meşayih (Şeyhler meclisi) kuruldu. Kurul, şeyhleri sınava tabi tuttu ve yayınları denetledi.
Türkiye Cumhuriyeti, 1925’te Tekke ve Zaviyeler Kanunu’nu kabul ederken böyle bir tarihsel arka plana ve sürekliliğe yaslanıyordu. Konya milletvekili Refik Bey (Koraltan) ve beş arkadaşı, 30 Mayıs 1925'te tekkelerin kapatılmasına ilişkin yasa tasarısını TBMM’ye sundu. Koraltan, tasarıyı savunmak için çıktıgı kürsüde, kargaşa kaynağı diye suçladığı tekkelerin kapatılmasını önerdi:
"Esasen türbeler, tekkeler ve zaviyeler gibi evler... memleketin içinde vasıtai idlâl ve iğfal (baştan çıkarma aracı) olmuştur. Birer fesat menbağı (kargaşa kaynağı) olmuş ve zaman zaman memleketin, milletin azami zararlarını icap edecek hainane ifsadata (kargaşalara) zemin teşkil etmiştir."
Nakşibendiliğin İstanbul ayağında ise Mehmet Zahit Kotku'nun İskender Paşa'sı yer alıyor. Tarikatın ismi, Kotku'nun 1958'de atandığı Fatih'teki İskender Paşa Camisi'nden geliyordu. Türkiye'nin ilk İslamcı partileri olan Milli Nizam ve Milli Selamet'in kuruluşunu teşvik eden ve Necmettin Erbakan'ı etkileyen Kotku olmuştu...