Sen Dünyaya Gelmeden
Margaret MazzantiniÖne Çıkan Sen Dünyaya Gelmeden Gönderileri
Öne Çıkan Sen Dünyaya Gelmeden kitaplarını, öne çıkan Sen Dünyaya Gelmeden sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Sen Dünyaya Gelmeden yazarlarını, öne çıkan Sen Dünyaya Gelmeden yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Sen Dünyaya Gelmeden
Hiç aklımda yokken 
Şimâl bebeğimin önerisiyle bi bakayım neymiş dediğim ve beni pazar pazar afallatan harika bir ,
Sen Dünyaya Gelmeden kitabının uyarlaması, film izledim. 
Margaret Mazzantini’in kitabı eşi Sergio Castellitto tarafından filme uyarlanmış. Savaşın gölgesinde çok enteresan bir aşk öyküsü izliyoruz esasen. Oyunculukları sanat yönetimi anlattığı hikayesi kurgusu müzikleriyle başından sonuna şahane bir uyarlama olmuş. Çok katmanlı zaman geçişleri olan dolayısıyla izleyicinin dikkatini isteyen ama zaten göz kırpmadan da kendini izlettirmeyi başaran bir film Sen Dünyaya Gelmeden. Bittiğinde etkisi çabucak geçmeyecek defalarca üzerine düşündürtecek kalan duygusuyla yıllarca sizinle birlikte var olabilecek türden bir iş, kısacası bayıldım! Kitabını da yakın zamanda okumak istiyorum.
İzlemek isteyenler için şuan Mubi’de gösterimde film. Şimdiden keyifli seyirler🎥
"Ateş hattında koşmak, sonradan yıkıntıların arasında dolaşmaktan daha kolaydı.”
Doğan kitap
Bana gelince, ben insanların büyük bir çoğunluğu gibiyim, Tanrı'ya ara ara, korktuğum zamanlar inanıyorum.
Hayatımızın normallik süreci böyle başlamıştı. Günlük hayatın, devamlı aynı şeyleri öğütmenin er ya da geç bizi de bozacağından ve o kötü ve kirli havalarla birlikte sihrin kalkıp da, kepenklerin arasında boy göstermesinden korkuyordum. Her birimiz, diğerinden koparan yeniden kendini, kendi sorunlarını düşünmeye koyulacaktı. Bir süre sonra, yanılsama bittikten ve yanılsamayla birlikte, diğerinin kusurlarını silen iyiliksever körlük ortadan kalktıktan sonra çiftleri saran mat perde bizleri de kaplayacaktı. Böyle oluyordu, annemlere böyle olmuştu.
Bayılmadı bile, böyle bir lüksü bile olmadı. Zihni açık kaldı, kötüyü hiç indirimsiz yuttu.
Kendi hayatım bana yetmiyordu. Beni acı çekmeye zorlayacak birine, bir tanığa, var olan birine ihtiyacım vardı.
Sevdiğin her şey sana acı çektirir, bu bir kural.
Eksikliğini duyduğumuz şeyin yarası asla iyileşmez içimizde, ona ayak uydururuz sadece, başka gerçekler anlatırız kendimize. İhtiyarlar gibi, hayatın özlemini kendimize katar, kendi kendimize yaşarız.
"Savaş böyle bir şey. Her şeyi, umumi tuvaleti de, manastırı da aynı beton yığınına, ölü insanı da ölü kediyi de aynı hiçliğe indirgemek demek."
Doğan kitap
Propagandalar destekçilerini köylerde bulur.
Yaşlanınca insan, aniden kendini verme konusunda cimrileşebilir, dünyaya karşı eli sıkı davranabilir, çünkü hiçbir şey ona gerçek anlamda, tatminkar bir karşılık vermemiştir.
Acıdan korkmayı ve iyi bir hayatın ne olursa olsun hakikat gerektirmediğini ondan öğrenmiştim.
Şok, anestezi etkisi yapıyor.
“Acı çekmemek için biraz aptal olmak lazım."
Doğan kitap