Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sepia Hakkında

Sepia konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Kırgın bir gül Ansızın sofalarda sesin Arkasından ağlanılan Bir resim gibisin Kanar ya bazen derininde bir yer insanın Cankırığıdır batar ya hatıraların Solaksındır sakarsındır Aslında arkasındasındır bütün yaşadıklarının Bir resim gibisin Kahverengi Sepia Solgun sonbahar tadında Soğuk havalarda çay içilen küçük tabureler üstünde Köşebaşı kasaba kahvanelerinde İçinden şehzadeler mor cüppeli dervişler geçen hikayelerin Akşam lakırdılarında bir efsane olur arkanda bıraktıkların m.
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 10 dk.Sayfa Sayısı: 112Basım Tarihi: Temmuz 2003Yayınevi: Timaş Yayınları
ISBN: 9789753628500Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 27.6
Erkek% 72.4
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

İbrahim Sadri
İbrahim SadriYazar · 6 kitap
İstanbul'da doğan İbrahim Sadri aslen Erzincan Kemah Yücebelen'lidir, ilk ve orta öğrenimini istanbul kasımpaşa'da tamamladı. İstanbul Üniversitesi işletme Fakültesi'nde okuduktan sonra, yedi yıl tiyatroyla uğraştı. Turnelere çıkarak, Anadolu'yu yakından tanıma imkânı buldu. Çeşitli gazete ve dergilerde yazı ve şiirleri yayımlandı. Radyo ve televizyonlarda programcılık ve sunuculuk yaptı. Halen bir özel televizyonda program yapmaktadır. Şiir ve tiyatro kasetleri de bulunan şairin, şiir kitapları da mevcuttur. "Adam Gibi" İbrahim Sadri'nin 1998'den beri devam ettirdiği şiir-kaset serüveninin altıncısı ve kendinden en çok söz ettireni oldu. Aslında kendini bir şair gibi görmediğini ama şiirlerinin olduğunu ve bu şiirlerini yıllardır okuduğunu söylüyor. Kendisinin iyi bir şiir okuyucusu olduğunu belirtiyor. Eski kasetlerinde de bulunan 'fondaki müzik', 'Adam Gibi'de oldukça fonksiyonel olarak yer alıyor. İbrahim Sadri'nin şiirlerinin belli bir dönemin ruh yapısını yansıttığı belirtiliyor. Şiirlerinde, Türkiye'de 60'lı yıllarda doğan ve 70'li, 80'li yılların kargaşa ile sükun arasında aykırı yaşam biçimlerini idrak eden gençlerin bakış açılarını, yaşadıklarını ve geçirdikleri süreçleri ifade ediyor. İbrahim Sadri bu dönemin kuşağına ve yaşadıklarına tanıklık etmek istediğini sık sık belirtmiştir. İbrahim Sadri her ne kadar tiyatro, şiir, mizah ve televizyon alanlarında çalışmış ve çalışıyor olsa bile, kendisini "tiyatrocu" olarak gördüğünü ifade etmekle beraber, tiyatroyu bırakmasını tiyatronun kurumsallaşmamış olmasına ve ekmek kapısı olarak yeterli olmamasına bağlıyor.