Aslında çok küçükken okuduğum, annemin okuma alışkanlığı kazanmam için aldığı kitaplardan biriydi serçekuş... Belki de okuduğum ilk kitaplardan biridir. Geçenlerde kitaplığıma göz atarken dikkatimi celbetti ve elime aldım Serçekuş'u. İlk sayfasını okudum, bakıyım çocukken ne okumuşum diye. Hemen içine aldı beni. Devam ettim okumaya, dedim ki zaten kısa, bari okuyayım tamamını. Çocuk ben neler okumuş, çocuk ben neler düşünmüş, çocuk ben acaba anladı mı bu kitabı? Bilemiyorum. Büyük ihtimalle çoğu cümleyi anlayamamıştır çocuk ben. Çünkü bir masal olmasına rağmen derin, felsefi düşünceler ihtiva ediyor kitap. Belki de daha iyi anlamışımdır şimdikinden, taze beyin sonuçta :) Masal demek haksızlık olabilir, çünkü yetişkinler masal okumazlar, masal okurken sıkılırlar. Bir hikaye gibi daha çok, belki biraz şiir, azıcık felsefe ve araya bir sürü mesaj serpiştirilmiş. Çocuklar okusa anlamazlar belki ama okurken zevk alırlar. Şimdi okuduğumda ise epey ders çıkardım kitaptan. Her sayfadan alıntı paylaşacaktım neredeyse, ama burayı sıkmayayım dedim. Her sayfada altını çizdiğim cümleler var. Zarifoğlu'nun kaleminden çok zarif bir kitaptı. Çocukluğuyla barışık olanlara tavsiye edebileceğim bir kitap :) keyifli okumalar...