Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seyahat Sanatı

Alain de Botton

Seyahat Sanatı Gönderileri

Seyahat Sanatı kitaplarını, Seyahat Sanatı sözleri ve alıntılarını, Seyahat Sanatı yazarlarını, Seyahat Sanatı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
259 syf.
10/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan biri.. Sadece seyahat üzerine yazılmış bir kitap olduğunu düşünürseniz yanılırsınız.. Seyahat temelinde hayatımıza ve dünyamıza biraz felsefi, biraz sanatsal, biraz da kültürel pencereden bakıyor ve bunu okura naif bir şekilde sunuyor.. Biraz John Berger ve biraz Byung-Chul Han karışımı bir kitap.. hızlı ve keyifli bir okumaydı.. Daha uzun sürmesini isterdim..
Seyahat Sanatı
Seyahat SanatıAlain de Botton · Sel Yayıncılık · 2021348 okunma
Çölleri aşmış, buzulların üzerinde dolaşmış, balta girmemiş ormanlardan geçmiş nice insan tanırız; ruhlarında bütün bunları yaşadıklarına dair bir iz, bir kanıt arar fakat bulamayız..
Sayfa 263Kitabı okudu
Reklam
Seyahatlerimizden aldığımız haz, belki de gittiğimiz yerle değil, giderkenki ruh halimizle ilgilidir.
Sayfa 256Kitabı okudu
Resim yapmak, bundan önce nesnelerin gerçek görünümlerine karşı kör olduğumuz gerçeğini yüzümüze vurur.
Sayfa 237Kitabı okudu
Fotoğraf makinesi, bakmakla görmek arasındaki ayrımı bulandırır, görmekle sahip olmayı iyice birbirine yaklaştırır, bize gerçek bilgiyi sunuyormuş gibi görünür ama aslında güzelliği anlama çabasını gereksiz kılar..
Sayfa 235Kitabı okudu
Beş şart :)
Güzellik ve güzelliğe sahip olma konularına uzun yıllar kafa yoran Ruskin beş temel sonuca vardı. İlki, güzellik, aklı psikolojik ve görsel olarak etkileyen birden fazla etkenin neden olduğu karmaşık bir sonuçtu. İkincisi, güzelliğe karşılık vermek ve ona sahip olmak insanların doğuştan taşıdıkları bir eğilimdi. Üçüncüsü, güzelliğe sahip olma tutkusu kimi zaman çok kaba biçimde ifade edilebiliyordu: gidilen yerden hediyelik eşyalar ve halılar almak, ismini sütunlara kazımak ya da fotoğraf çekmek vb. Dördüncüsü, güzelliğe sahip olmanın aslında tek bir yolu vardı, o da güzelliği anlamaktan ve ona neden olan psikolojik ve görsel etkenlerin bilincine varmaktan geçiyordu. Son olarak, bu bilinçli anlama sürecini gerçekleştirmek için en etkili yöntem güzel yerleri sanat yoluyla tasvir etmekti. Bunun için gördüklerimizi, yeteneğimiz olup olmadığını düşünmeksizin resme ya da yazıya aktarmamız gerekiyordu.
Sayfa 230Kitabı okudu
Reklam
çok doğru..
Yüce yerlerde vakit geçirmek; aklımızın sınırlarını zorlayan, yaşamımıza girip sinirlerimizi bozan ve önünde sonunda bizi toza dönüştürecek olan büyük olayları daha huzurlu bir sükûnetle kabul etmemize yardımcı olur belki..
Sayfa 189Kitabı okudu
Peki neden haz? İnsan neden bu küçüklük hissinin peşine düşüyor? Küçüklük hissi insana nasıl bir mutluluk veriyor? İnsan neden Elyat'ta rahat rahat oturmak varken, bir grup çöl tutkununa katılıyor da sırf sessizliğin kucağındaki kayalara ulaşabilme ve tıpkı bir mülteci gibi koca kayaların dapdar gölgelerine sığınıp güneşten korunma tutkusuyla ağır bir çanta sırtlayıp Akabe Körfezi'nin kıyılarını arşınlıyor? Granit kaya yatakları nasıl bir ferahlık hissi veriyor insana? Peki ya sıcakta alev alev yanan iri kumlar ya da kilometrelerce yükseğe uzanan ve dorukları sert mavi bir gökyüzünün köşesine çarpınca tuzla buz olan dağlar neler düşündürüyor? Olası bir yanıt şudur: Bizden güçlü olan her şeyden illa ki nefret edeceğiz diye bir kural yoktur; irademize meydan okuyan şeyler öfke ve nefret uyandırabildiği gibi saygı ve dehşet de uyandırabilir.
Sayfa 177Kitabı okudu
Hildebrand Jacob, How the Mind is Raised by the Sublime (İnsan Aklı Yüceliğe Nasıl Ulaşır) adlı denemesinde, insanda yücelik hissi uyandırma olasılığı en yüksek olan yerlerin listesini sundu okurlara: durgun havada ya da fırtınada okyanuslar, günbatımı, uçurumlar, büyük mağaralar ve İsviçre'deki dağlar..
Sayfa 175Kitabı okudu
Seyahat etmenin tehlikelerinden biri, gezip gördüğümüz yerlere yanlış zamanda gitmemizdir. Bir yere dair algılama ve kavrama yetimiz o an için gerekli güce henüz ulaşamadıysa, seyahat sırasında edindiğimiz bilgiler, zinciri olmayan boncuklar misali uçup giden gereksiz bilgiler olup çıkar..
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
Gustave Flaubert
Ben Modern değil Eski Zamanlar'a ait bir adamım, Fransızdan çok Çinliyim; ayrıca ülke düşüncesi, yani haritada kırmızı veya mavi çizgilerle çevrelenmiş bir toprak parçasında yaşayıp yeşil ve siyahla gösterilen diğer toprak parçalarından nefret etme zorunluluğu bana oldum olası dar görüşlü, at gözlüklü ve gerizekâlı bir aklın ürünü gibi görünmüştür. Ben yaşayan her şeyin ruh kardeşiyim; insanın olduğu kadar zürafanın da, timsahın da..
Sayfa 108Kitabı okudu
Yol üzerindeki restoranlarda, yirmi dört saat açık olan kafeteryalarda, otel lobilerinde ve istasyon kafelerinde, yani kamusal olan ama yalnızlık hissi veren her yerde insan, yalnızlığının dindiğini fark eder, yepyeni ve bambaşka bir ortaklık duygusu keşfeder. Bu mekânlardaki evden uzaklık, parlak ışıklar ve umumi eşyalar, evin bize sunduğu o sahte rahatlık duygusundan kaçmamızı, rahat bir soluk almamızı sağlar.
Baudelaire seyahat tutkusunu “şairler” adını verdiği insanların soylu arayışı olarak nitelendiriyordu.
Mutluluk, beklentilerimizdeki gibi kesintisiz ve uzun süren bir memnuniyet duygusu değildir. Aksine, aklın ve bilincin de işin içinde olduğu, kısacık ve tesadüfi bir olgudur; kısa bir süre için dünyayı çok net algılarız; geçmişin ve geleceğin olumlu düşünceleri bir araya gelir ve endişeler ortadan kaybolur. Fakat bu durumun on dakikadan daha uzun sürdüğü pek nadirdir. Bilincin ufkunda yeni yeni endişe bulutları beliriverir..
Adaya gelmekle kendimden uzaklaşmış olmamış, adaya kendimi de taşımıştım..
980 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.