Şeyh Şamil
Ziya ŞakirŞeyh Şamil Gönderileri
Şeyh Şamil kitaplarını, Şeyh Şamil sözleri ve alıntılarını, Şeyh Şamil yazarlarını, Şeyh Şamil yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
iyi bilgi eya dostlar, unutmayın kullanırsınız:
İngilizler, Ruslar'a karşı 
Şeyh Şamil kuvvetlerini desteklemiş, para vermiş, techiz etmiş. Çünkü Ruslarla, sömürgesi bulunan Hindistan arasında bir Şeyh Şamil (ks) varmış. Çok kereler bu silahlarla Şeyh Hazretleri moskofun ciğerine ciğerine kanırtmıştır.
Türklüğümüzü, unutmayın. Türk milletinden, ayrılmayın. Türk toprağından başka yerde oturmayın, dedikten sonra sükût etmişti. İşte bunlar, Şamil'in son sözleri idi.
Sayfa 356
-Acaba, sizin cennet ile bizim cennet arasında bir fark var mı?
-Şüphesiz. Sizinki, muvakkat (geçici)... Bizimki ebedi...
Sayfa 345
...korkarım Şamil bu gidişle beni de yiyecek...
-Lütfen kumandana söyleyiniz. İştahım daima yerindedir. İyi yemekleri severim. Fakat bu hususta kendileri hiç bir korku ve telaşa kapılmasınlar. Çünkü ben, Müslüman'ım. Domuz eti yemem.
Sayfa 344
Dışımdaki sabır ve sükun, bir örümcek ağı gibidir. Fakat içimdeki ıstıraplar, bir akrebin sokmasından daha şiddetlidir.
Ölüm size, ne kadar soğuk geliyor. Ondan niçin bu kadar telaş ile kaçıyorsunuz?
...imzasının üstünde de şu kelimeler görülüyordu:
-Emir-ül müminin...
İşte bu iki kelime, Osmanlı padişah ve halifesine çok ağır geliyordu ve Şamil'i, adeta rakip nazariyle görüyordu.
Sayfa 332
Osmanlı hükümdarı Sultan Abdülmecit, Şamil'e bir ferman göndermiş, yardım istemişti. İstanbul'da bulunan Dağıstan beylerinden mürekkep bir heyet vasıtasıyla Şamil'e takdim edilen bu fermanda Şamil'e karşı çok tumturaklı elfaz (sözler) ile hitap edilmekte idi. Asıl garibi şurasıdır ki, bu hadiseden bir sene kadar evvel Şamil tarafından Osmanlı hükümeti erkanı ile temasta bulunmak için İstanbul'a gönderilen heyete kimse ehemmiyet vermemiş, Şamil'in giriştiği gaza ve cihadın mana ve maksadına, ne Babıali ne de saray, en küçük bir alaka bile göstermemişti.
Bu kayıtsızlık, o zaman Şamil'in canını sıktığı halfe, şimdi buna mukabele etmeyi aklından bile geçirmemişti. Bilâkis, dini ve milli rabıta (bağ) ile bağlı olduğu Osmanlı Türklerine yardım etmek için derhal bütün süvari kuvvetlerini toplamış, Çar ordusunun içtima (toplanma) merkezi olan şimali (kuzey) Gürcistan'a hücum ederek, oradaki kuvvetleri perişan etmiş. Rusların Kars Kalesi üzerine saldırmalarının önüne geçmişti.
Sayfa 321
- Düşman zaiyatını (kaybını) ne kadar gösterelim?
Kumandan, gülerek şu cevabı veriyordu:
-Düşmana merhamet edecek değiliz ya? Ne kadar istersen, o kadar yazıver.
Harpte öldürülemeyen adamlar, raporda katlediliyordu. Eğer verilen raporlarda yazılmış olan düşman zaiyatı hesap edilecek olursa, bugün Kafkasya'da bir tek insan kalmamış olması lazım gelir.
Sayfa 320