Kitap, zihni kontrol altına alınarak, ülkenin ünlü bilim adamını öldüren bir adamın hikayesini konu alıyor.
Kahramanımız Ferit Ersoy, uyandığında kendisini tanımadığı bir evde, elinde silahla, bir cesedin başında buluyor. Diğer bir kahramanımız da Aysima Yılmaz, kendini öldürecek olan adamın elinden kaçıyor ve yağmurun altında sokakta baygın halde yatarken bulunuyor. Her ikisi de kendilerine ne olduğunu, neden orda olduklarını hatırlamıyor.
Yapılan suikast olayına ve Ferit’in bu cinayetleri işleyebileceğine inanmayan gazeteci Sevda Çetin ise, bu cinayetlerin arkasında bambaşka bir sır perdesi olduğuna inanıp, gerçeği araştırmaya başlıyor.
Sonrasında aksiyon dolu, esrarengiz olaylarla dolu, ilginç bir hikaye başlıyor. Ama ne hikaye. Beyin kontrolü ile ilgili inanılmaz bir komplo teorisi.
Muhteşem ötesi bir kitaptı. Bilim adamına yapılan suikast topluma öyle bir lanse ediliyor ki, neredeyse toplumda inanmayan hiç kimse kalmıyor. Yazar öyle yerlere değinmiş ki, araştırmayan ve sorgulamayan bir toplumun nasıl kullanılacağını, asıl zihin kontrolünün sinsice kontrol edilen medya canavarı ile yapıldığını gözler önüne seriyor..
Kurgusu gizemi ve aksiyonuyla sizi öyle bir içine çekiyor ki kitap, yaşanan bu karmaşık ve gizemli olayların nasıl sonuçlanacağını merak ediyorsunuz...
Kitabın finali ise tam şok. Her şey çözüldü derken, olayların neden yaşandığını tam öğrendiğinizi düşünürken, yazar öyle bir final yapmış ki “nasıl yani” derken buluyorsunuz kendinizi.
Mükemmel bir kitaptı, yazarın emeğine, yüreğine sağlık.