Ihtiyacımız arttıkça çevremizdeki insanlara yüklediğimiz beklentiler de arttı,beklenti arttıkça birbirimize ulaşmamız zorlaştı ve sonuç daha da artan yalnızlık, boşluk ve anlamsızlık oldu.
Artık çoğu inanç felsefi temellerinden koptu, geriye biçim kaldı. Çıplak biçimin anlamsızlığı da inancın politize edilmesiyle anlamlandırılmaya çalışılıyor.
Eğer denge ya da istikrar uzun süre korunabilirse, zamanla cansızlığı çağrıştıran farklı bir denge dengesizliği başlar. Kendini yenilememekten kaynaklanan bir kuruma ve sönme süreci.
" Varoluş sıkıntısı, insan olma halinin doğasında olan ve kabul edilmesi gereken bir boyut. Hayat, bir anlamda, bu sıkıntıyı aşma çabası. Darwin, hayvanların, farklı biçimde de olsa benzer bir sıkıntı yaşadıklarını yazmıştı. "