Sıcak Ülkelerden Dönen Vahşi Sakatlar
Tom RobbinsSıcak Ülkelerden Dönen Vahşi Sakatlar Gönderileri
Sıcak Ülkelerden Dönen Vahşi Sakatlar kitaplarını, Sıcak Ülkelerden Dönen Vahşi Sakatlar sözleri ve alıntılarını, Sıcak Ülkelerden Dönen Vahşi Sakatlar yazarlarını, Sıcak Ülkelerden Dönen Vahşi Sakatlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Gerekli bilgi.
Switters bir keresinde yere çakılan uçakların kara kutu uçuş kyıtlarından toplanan bilgilere göre, başlarına geleceği fark etmeleri üzerine pilotların söylediği son sözlerinin çoğu kez, "Ah, sıçtık!" olduğunu okumuştu.
Sayfa 463Kitabı okudu
Sana baktım ayı gördüm :~)
Mayısta Ay şişe kapağı gibi görünüyordu. Daha belirgin bir şekilde söylemek gerekirse, son evresine giren Ay, bira içen kıpır kıpır birinin maço başparmağı ile işaretparmağı arasında sıkıp ikiye katladığı bir şişe kapağı gibi görünüyordu.
Sayfa 453Kitabı okudu
Zaman ne tuhaf şey, değil mi? Kaya ve sulardan yapılmış bir gezegen uzayda birkaç kere dönüyor ya da her neyse ve birdenbire eskiden olduğundan farklı bir kişi oluyorsun.
Sayfa 424Kitabı okudu
Saat çalışıyor ama ilerlemiyordu Ne zaman baksanız, gece yarısına beş var diye gösteriyordu. Islak fitilli bir bomba. Halledilen, halledilen ve halledilmeye devam edilen öte- ki mesele. Olimpiyat oyunu olarak buzda balık avcılığı. Gerilim öyle istikrarlı, baskı öyle aynıydı ki umarsızlığın kıyısında durmasalar can sıkıcı olabilecek haftalar vardı.
Sayfa 424Kitabı okudu
Yine 
Tom Robbins yine alışılmışın dışı. :-) Her zaman yaptığı gibi sizi strese sokacak. Tatlı, uyarıcı ve hatta ayıltıcı bir strese. Okurken ucunu kaçırmaktan korkacaksınız ki kaçadabilir. Kader. "Otobüste iki sayfa daha okurum..." Yok, olmaz işte. :-) Ben 9 verdim. Bilginize.
Sonra birbirlerinin kollarında sessizce uzandılar, yorgun, huşu içinde ve biraz sersemlemiş olarak; başkalarına asla söylenmeyecek ama kendi aralarında nadiren bahsedecekleri ve sonsuza dek hatırlayacaklarını sezdikleri bir deneyimi paylaşan insanlar gibi bağlanmışlardı birbirlerine.
Sayfa 385Kitabı okudu
Açıkçası, Switters daha fazla şey istiyordu ama Domino'ya bu konuda ne baskı yaptı ne de şikâyetçi oldu. Fransızlar bir ilişkinin en güzel yanının merdivenleri çıkmak olduğunu söylerler. Arzulamak neredeyse her zaman doyumdan daha nefes kesicidir.
Sayfa 365Kitabı okudu
Sadece iki kere yaşanır:
biri doğduktan sonra diğeri
ölmeden önce.
Bashõ
(Matsuo Bashō 17. Yüzyıl Japon Şairi)
Sayfa 405Kitabı okudu
Sonunda birbirlerinden ayrılacakları sırada örümcek ağı kadar ince ve ipeksi tükürükten bir ip okyanuslar arası tek bir kabloyla bağlanan kıtalar gibi onları bir iki saniye daha birbirlerine bağladı. Sonra, duyulmayacak kadar yavaş bir pit sesiyle birbirlerinden koptular, karşı kıyılardan birbirlerine bakarak.
Sayfa 358Kitabı okudu
Maskeli Güzel başını salladı. Siber-uzaydan tam olarak hoşlanmamıştı, portakal sosundan hoşlanmayan ördek gibi.
Sayfa 326Kitabı okudu
Güneş bir habeşmaymununun kıçı kadar kırmızıydı. Her sabah amansızca yükseliyordu, merdivene tırmanan kötü niyetli bir habeşmaymunu gibi, yerde kalanlara kaba bir gösteriyi reva görerek.
Sayfa 321Kitabı okudu
Ziyaret etmek isteyeceğiniz bazı web siteleri öyle çok istek alıyor olacak ki dünyada kalan son kemik için kendi sırasının gelmesini bekleyen Meksika köpeği gibi sıraya girmek zorunda kalacaksınız. İnternetin özünde bir sorunu yok, sadece çok fazla insan onu kullanıyor.
Sayfa 321Kitabı okudu
"Geçen gece ne oldu?" diye sordu başrahibe ansızın. "Geçen gece mi? Ne mi oldu?" Masumiyet tuvalet kâğıdı olsaydı Godzilla Switters'ın gülümsemesiyle poposunu silebilirdi. "
Sayfa 318Kitabı okudu
...ağzına götürüp şarabı bitirdi. Kan kadar sahici, karnaval macunundan bir süs kadar yapay kırmızı bir damlacık Domino'nun üstdudağında Aphrodite'nin aşk çıbanı gibi parlıyordu ve Switters onu diliyle yalamak için sersemletici bir arzu duydu. Sakin ol, oğlum.
Sayfa 304Kitabı okudu
Switters da CIA'deki deneyimleri sayesinde, Ortadoğu'daki siyasi durumlarla ve Vatikan'ın sonu gelmez entrika anaforuyla ilgilenmekte faydalı olabilirdi. Switters onların iletişim uzmanı, ofis müdürü ve güvenlik şefi olacaktı. Onların güllerindeki diken, davullarındaki deri olacaktı.
Sayfa 298Kitabı okudu