Şifa-i Şerif Şerhi II

Kadı İyaz

Şifa-i Şerif Şerhi II Sözleri ve Alıntıları

Şifa-i Şerif Şerhi II sözleri ve alıntılarını, Şifa-i Şerif Şerhi II kitap alıntılarını, Şifa-i Şerif Şerhi II en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Dünyada yükselen bir şeyi alçaltmak, Allah’ın değişmez kanunudur. " Buhari, cihâd 59
Sayfa 73
"Yerle gök arasında, cinlerin ve insanların kâfirler dışında, benim Allah'ın Resûlü olduğumu bilip kabul etmeyen hiçbir varlık yoktur" en-Nebi (s.a.v)
Sayfa 72
Reklam
Ebu Talha el-Ensari Enes ibni Malik'in üvey babasıdır. Henüz Müslüman olmadığı günlerde Enes'in dul annesi Ümmü süleym ile evlenmek istemiş, o da Müslüman olduğu takdirde kendisi ile evleneceğini, üstelik mehirde almayacağını söylemiş, bunun üzerine Ebu Talha Müslüman olmuştur. O çok iyi ok atan, Uhud gazvesinde vücudunu Resulullaha siper eden, Huneyn Gazvesinde yirmi müşriği öldüren, gür sesi sebebiyle Resulullah tarafından, "Sesi, asker içinde bir grup insandan daha iyidir." diye methedilen bir yiğitti. Ebu Talha'nın Resul-i Ekrem ile pek güzel hatıraları vardır.
Yâ Resûlallah! Onlar nerede yaşayacaktır? -Kudüs'te
Resûlullah Efendimiz: لَا تَزَالُ طَائِفَةٌ مِنْ أُمَّتِى ظَاهِرِ بن عَلَى الْحَقِّ، قَاهِرِينَ لِعَدُوِّهِمْ، حَتَّى يَأْتِيَهُمْ أَمْرُ اللَّهِ وَهُمْ كَذلِكَ، قِيلَ يَا رَسُولَ اللهِ وَأيْنَ هُمْ؟ قَالَ: بِبَيْتِ الْمَقْدِسِ) "Ümmetimden bir grup, haktan hiç ayrılmayacak, düşmanlarını yenecek ve kıyamet kopana kadar da hep böyle kalacaklardır." buyurmuştu. Ashâb-ı kirâm: "Yâ Resûlallah! Onlar nerede yaşayacaktır?" diye sorunca da: "Kudüs'te." buyurdu.2
Sayfa 157 - Heysemî, Mecma'u'z-zevâid, VII, 288. Ashab-ı kiramdan Ebû Ümâme el-Bahili'nin' (86/705) rivayet ettiği bir başka hadise göre ise,
"Kim ezanı işittiği zaman:
اللَّهُمْ رَبَّ هَذِهِ الدَّعْوَةِ التَّامَّةِ، وَالصَّلَاةِ الْقَائِمَةِ، أتِ مُحَمَّدًا الْوَسِيلَةَ وَالْفَضِيلَةَ، وَابْعَثْهُ مَقَامًا مَحْمُودًا الَّذِي وَعَدْتَهُ "Ey şu eksiksiz davetin ve kılınacak namazın rabbi Allahım! Muhammed'e Vesile'yi ve Fazilet'i ver. Onu, kendisine vaadettiğin Makam-ı mahmuda ulaştır' diye dua ederse, kıyamet gününde o kimseye şefaatim vacip olur."
Sayfa 452 - Buhari, Ezan 8, nr. 614, Tefsir 17/11, nr. 4719 Cabir ibni Abdillah radıyallahu anhumadan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
Ebû Hüreyre'nin rivayet ettiği bu hadise göre Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Evlerinizi kabirlere, benim kabrimi de bayram yerine çevirmeyiniz. Bana salatu selâm gönderiniz, çünkü nerede olursanız olunuz, sizin salátů selâmınız bana ulaşır." Evleri ka- birlere çevirmemek için oralarda ibâdet etmek, Kur'an okumak, Allah'ı zikretmek, Resûlullah'a salavât getirmek gereklidir."
Sayfa 459
Reklam
Sen sevdiğinle beraber olacaksın.
Enes ibni Malik radıyallahu anhın rivayet ettiğine göre, bir adam Peygamber Efendimiz'e gelerek: "Ya Resûlallah! Kıyamet ne zaman kopacak?" diye sordu. Peygamber Efendimiz de ona: "Kıyamet için ne hazırladın?" diye karşılık verdi. Adam: "Kıyamet için hazırladığım öyle fazladan bir namazım, orucum, sadakam yok. Fakat ben Allah'ı ve O'nun Resûlünü severim." dedi. Peygamber Efendimiz de ona: أَنْتَ مَعَ مَنْ أَحْبَبْتَ Sen sevdiğinle beraber olacaksın." buyurdu.
Sayfa 314
Ey Allah'ın Elçisi! Sana nasıl salatü selâm getireceğiz?
Ey Allah'ın Elçisi! Sana nasıl salatü selâm getireceğiz?" diye sordular. Resûl-i Ekrem Efendimiz de onlara şöyle söylemelerini buyurdu: اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَأَزْوَاجِهِ وَذُرِّيَّتِهِ كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ، وَبَارِكْ عَلَى مُحَمَّدٍ وَأَزْوَاجِهِ وَذُرِّيَّتِهِ كَمَا بَارَكْتَ عَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيد» "Allahım! İbrahim'in aline rahmet ettiğin gibi Muhammed'e, hanımlarına ve zürriyetine de rahmet et. İbrâhim'e hayır ve bereket lütfettiğin gibi Muhammed'e, hanımlarına ve zürriyetine de hayır ve bereket ihsan et. Şüphesiz sen övülmeye layık ve yücesin."
Sayfa 434
"Ey namaz kılan zât! Duâ et, duân kabul olunur."
إذا صلى أحدكم فليدأ بتحميد الله والثناء عليه، ثم لتصل على النبي صلى الله عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، ثُمَّ لِيَدْعُ بَعْدُ بِمَا شَاءَ "Biriniz namaz kılınca, önce Allah Teâlâ'ya hamdü senå etsin, ardından Peygamber'e salâtü selâm getirsin, ondan sonra da dilediği şekilde duâ etsin.» İster namazdan sonra olsun, isterse diğer zamanlarda olsun, Allah'a duâ edecek kimse duâsına "el-Hamdü lillâhi Rabbi'l-âlemin ve's-salâtü ve's-selâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihi ecmain" diye başlamalıdır. Nitekim bir defasında Resûl-i Ekrem Efendimiz sahâbilerden birinin Allah'a hamd ve Resûlü'ne salât getirerek duaya başladığını gördü. Onu takdir ederek "Ey namaz kılan zât! Duâ et, duân kabul olunur." buyurdu.'
Sayfa 421 - Tirmizi, Daavat 65, nr. 3476;
Önce hamd, sonra salâtü selâm.
Abdullah ibni Mes'ûd radıyallahu anh şöyle demiştir: Biriniz ALLAH Teâlâ'dan bir şey isteyeceği zaman, önce O'na layık olduğu şekilde hamdü senâ etsin. Sonra Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vesseleme sâlâtü selam getirsin. Ardından dileğini Cenâb-ı Hakk'a arzetsin böyle yapılan duâ kabul edilmeye daha layıktır.
Tahlil yayınlarıKitabı okudu
593 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.