Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bütün Eserleri 8

Şık - Tutuşmuş Gönüller

Hüseyin Rahmi Gürpınar

En Eski Şık - Tutuşmuş Gönüller Gönderileri

En Eski Şık - Tutuşmuş Gönüller kitaplarını, en eski Şık - Tutuşmuş Gönüller sözleri ve alıntılarını, en eski Şık - Tutuşmuş Gönüller yazarlarını, en eski Şık - Tutuşmuş Gönüller yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şimdiki ihtiyar ben, genç, toy, acemi Hüseyin Rahmi'nin ne kadar kusurlarını görüyorum. Emin olunuz zamandan büyük bir muallim, telkin–i hakayıkta* ondan daha muktedir bir müderris yoktur. Yaşayan görüyor ve öğreniyor... Okuyunuz efendim, okuyunuz... Gençliğimin, ihtiyarlığımdan çok neşeli ve daha güldürücü olduğunu göreceksiniz... Çünkü ben bile kendi kendime bayıla bayıla güldüm. *Gerçekleri anlatma–gösterme
Şık
Şık denilince elinde gantı, cebinde kartı olan fakat üstünde nakdi bulunmayan nazenin, derhal bastonuyla, kostümüyle, gözlüğüyle nazarlarda tecessüm eder! Aleme karşı şu heyetle arz-ı endam eden bir genç zamanımızda ahlakına fesat karıştırmış; hopalığı azıştırmış olmakla itham edilerek nazar-ı istihfaf-ı umumiye uğrardı. Halbuki bu ithamlar bazen haksız yere sâdır oluyor. Çünkü eline gant giyenlerin, cebinde kart taşıyanların cümlesi 'şıktır' diye tezyife kalkışmak icab etmez. Asıl şayan-i muaheze* olan şıklar, esasen hiçbir meziyet ve fazilete malik olmayıp her hareketleri birer adi mukallitliğinden ibaret kalanlar, her gören veya işitilenleri bir azim teessüfle beraber bir hande-i gayr-ı ihtiyariye** mecbur edecek bir takım graib ahvali câmi bulunanlardır***. *Eleştirilmesi - azarlanması gereken **İstemeden gülümseme ***Barındıranlardır
Reklam
Şıklık yalnızca kıyafetle olmaz. Tab'an, ahlaken de şık olmak icab eder.
Şatırzade süse, intizama, olan merakı nispetinde simaca sakildir. Zaten çirkinlerin süse, nizama itinaları güzellerden ziyade değil midir? Bazı çehre züğürtleri vardır ki süslendikçe çirkinlenirler. İşte bizim şöhret de bunlardandır.
Şöhret kendini çirkin mi zanneder sanıyorsunuz? Heyhat! Kendi siması hakkındaki kanaat-i vicdaniyesine müracaat edilse küre-i arzın beş kıtasında kendi gibi bir sahib-i cemal daha bulunabileceği meşkuk kalır! Onun çirkinliği yalnız şunun–bunun birer hükm-i vâhisinden ibarettir. Noksan onun hüsnünde değil öyle hükmedenlerin temyiz-i hüsn ü kubh hususundaki sehv-i hislerindedir.
"Eğer husulü mümkün bir şey ise itmamına çalışmaktan geri durmayız."
Reklam
Âşıkım niran esir-i sûz-i tabımdır benim Sahn-ı mahşer lerze-nâk-ı ızdırabımdır benim
Bu iki genç seviştikten bir uzun müddet sonraya kadar birbirlerine ilan-ı muhabbet edememişlerdir. "Birbirlerine ilan-ı aşk etmeksizin nasıl sevişmek olabilir?" der iseniz ben de derim ki muhabbeti ciddiyeyi lisan-ı itiraf etmezden pek çok evvel insanın gözleri, çehresi, hal ve etvafı onu meydana koyar. Hatta belli etmemek için intizam olunan ihtiyatlar asıl büsbütün işin tezahürüne sebep olur.
Bilmediği bir şeyin aleyhinde bulunmaz. Nef'i zahir olan bir hususa karşı mücerred yabancılığı için lisan-ı taarruzu uzatmazdı.
Reklam
Usanç tabiatlı olanlar ne kadar cin fikirli ve şeytan olsalar yine semer-i ikdam ve tetebbuları* olarak ortaya tamam bir şey koyamazlar. *Çalışma ve araştırmaların meyvesi
Vechen o kadar güzel olmadığı halde kendini ahsen-ül-insan zanneder. Kendi cemalinin en büyük meftunu, hayranı yine kendisidir. Çünkü hâli* zamanlarını ayna karşısında geçirir. Hatta sokaktaki parlak dükkan camlarının cümlesi Raik Beyefendinin aynalarıdır. Çünkü her tesadüf eylediği camda endamını, nizamını muayene etmeden geçmez. Hanede, evde ayna karşısından ayrılmadığı halde sokakta da herkesten ziyade kendisine bakan yine kendisidir. *Boş
"Hikayatınızdan anlaşılıyor ki siz eğlenmenin yolunu bilmiyorsunuz. Kendim eğleneyim derken alemi kendinizle eğlendiriyorsunuz...
"Siz yaşamayı ne zannediyorsunuz? İstanbul'un bir köşesine tıkıl. Memuriyet mi? Sanat mı? Her nereye devam ediyor isen sabah git akşam gel. Kazandığın parayı hanende her kimin var ise onlar ile ye! Her günün, her saatin birbirinin aynı olsun. Sonra da şu hale yaşamak namını ver. Fransızların bir sözü vardır: 'eğer teferrüt etmek ister isen umumdan başka türlü yaşa' derler.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.