Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şimdi Benimsin

Güneş Demirel

En Eski Şimdi Benimsin Sözleri ve Alıntıları

En Eski Şimdi Benimsin sözleri ve alıntılarını, en eski Şimdi Benimsin kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İçince unutuluyor muydu sanki! Ne çaresizce bir çare!
Sayfa 228Kitabı okudu
Çok seviyorum be Kenan. O böyle gülümseyen gözlerle bana baktığında diyorum ki, ' Öl be Fırat'
Sayfa 306Kitabı okudu
Reklam
Yüzümü avuçlarının içine alıp, yanaklarımdaki yaşları sildi. Elimle ellerini ittiğimde, ''Off!'' diye inledi ama pes etmedi. Yine kavradı yüzümü. Gözlerine bakmamı sağladı. ''Özür dilerim. ..'' Şimdi Benimsin ♡ Güneş Demirel.
Hayat öylesine kısaydı ki... Kötülüğün, nefretin, kinin sınırları ve sonu yoktu. En güzeli, yaşama aydınlık pencereden, aydınlık yürekle bakabilmekti.
Sayfa 539Kitabı okudu
Şiddetle tavsiye ederim..
Peki ben neden hiç kimseye dur diyemiyorum? Yatağa uzanıyorum yine, dizlerimi karnıma çekip yastığıma gözyaşlarımı salıyorum. Umutsuzum artık. Yorgunum. En kötüsü de yaşadıklarıma ve yaşayacaklarıma tutsak. O pis herif aklıma geldikçe hiddetleniyorum. İçimdeki nefreti her geçen gün büyüterek yaşıyorum, buna ne kadar yaşamak denirse…
" Seviyorum kızım seni ! Böyle kalbimi acıta acıta seviyorum ! Sadece aşığım ! Sadece aşık ! Ve bunun ne demek olduğunu zamanla sende anlayacaksın !"
Reklam
İçince unutuluyor muydu sanki! Ne çaresizce çare!
Sayfa 228 - FıratKitabı okudu
"çok seviyorum be Kenan.O böyle gülümseyen gözlerle bana baktığında diyorum ki 'öl be Fırat ' "
Sayfa 306 - FıratKitabı okudu
Yüzümü avuçlarının içine alıp, yanaklarımdaki yaşları sildi. Elimle ellerini ittiğimde, "Off!" diye inledi ama pes etmedi. Yine kavradı yüzümü. Gözlerine bakmamı sağladı. "Özür dilerim." "..." "Ağlama! Lütfen!" "Beni rahat bırak!" "Benimle tersleşme!" "Ne istiyorsun benden ya?" "Bunu anlamak o kadar zor değil, Elif!" "Hiçbir şey anlamak istemiyorum. Yeter artık!" "Seviyorum kızım seni! Böylw kalbimi acıta acıta seviyorum! Tamam mı?" Ellerimi kulaklarıma kapatmıştım. "Duymak istemiyorum! Sus artık!" "Asla! Bana böyle yapma. Uzak durma." "Sana ne zaman yakın oldum ki ben, Fırat? Söylesene kahrolası!" Fırat yine öfkelenmişti. "Kıskanıyorum, tamam mı? Değil elbiseyi, sana değecek her bakışı yakarım!" "Hastasın sen!" "Sadece âşığım! Sadece âşık! Ve bunun ne demek olduğunu, sen de zamanla anlayacaksın."
Ephesus YayınlarıKitabı okudu
İşte böyle başlamıştı onların gezintileri. Altı sene kadar gezmişlerdi. Döndüklerinde yüzlerinde tuhaf bir huzur vardı. Elif'in ruhu rahatlamıştı sanki. Sonra hayatlarını İstanbul'da geçirmeye devam ettiler. Ama gün gelmiş, her yer bembeyaz olmuştu. Kar taneleri yere düşerken, başka biri göğe yükselmişti. Fırat kocaman bir boşlukla uyanmıştı. Elif yoktu. Uçuşan bir kar tanesi olmuştu Elif. Uykuda meleklere teslim etmişti kendini. Kalbimde ki acının tarifi yoktu. Ali, Melek ve o sıralar on altı yaşlarında olan Çetin'in yüzünü unutamam. Ama Fırat... O başkaydı. Bir erkeğin böylesine ağladığını hiç görmemiştim. İşin daha da acı yanı neydi, biliyor musunuz? Annem ve babam sağdı. Seksenli yaşlarının ağırlığıyla Elif'in toprağı başındaydılar. Onlara sadece on dokuz yıl evlat olabilmiş yavrularının... Kalp ağrısı her yerdeydi. Ama en çok da Fırat'ın yüreğindeydi. Dayanamadı Fırat buna. Tam on bir ay sonra kavuştu Elif'ine. Yüzünde derin ve sakin bir tebessüm ile... Biz o zaman bir kez daha anlamıştık Fırat'ın sevdasını ve dinmeyen kalp ağrısını...
Sayfa 564 - Ephesus YayınlarıKitabı okudu
149 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.