Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alaeddin Keykubat'a Sunulan

Siyasetname

İzzeddin ez-Zencani

Siyasetname Hakkında

Siyasetname konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Kadim devlet geleneklerinde, tecrübeye dayanan bilgilerin dışında, teorik bir siyasi doktrin mevcut olmadığından devlet, hükümdarın güç ve otoritesinden başka bir şey değildir. Adaletin tesisi ve uygun siyaset, hükümdarın şahsi ve ahlaki meziyetlerine dayanır. Geçmişte bilginler, hükümdarların yanlış siyaset gütmeleri ihtimaline karşı onlara, iyi idarenin yollarını göstermişlerdir. İslam dünyasında yazılan siyâsetnâmeler de, kadim kültürlerden intikal eden adet üzere idarecilere, klasik şark tarzında bazı teorik teklif ve önerilerde bulunurlar. Muhtevalarında dini yön ağırlıklıdır ve olayları manevî açıdan ele alırlar. Konulara siyaset teorisinden ziyade siyaset sanatı ve siyaset ahlakı açısından bakarlar. (Tanıtım Bülteninden)
Tasarımcı:
Sercan Arslan
Sercan Arslan
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 42 dk.Sayfa Sayısı: 272Basım Tarihi: 4 Ekim 2019Yayınevi: Yeditepe Yayınevi
ISBN: 9786052070819Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 16.1
Erkek% 83.9
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

İzzeddin ez-Zencani
İzzeddin ez-ZencaniYazar · 1 kitap
Hayatına dair yeterli bilgi yoktur. İbnü’l-Fuvatî künyesini Ebû Muhammed diye verirken dedesinin adını Muhammed olarak kaydetmişse de bu yanlıştır, çünkü Zencânî, el-Kâfî şerḥu’l-Hâdî adlı eserinin sonunda künyesini ve isim zincirini yukarıda belirtilen şekilde zikretmiştir (Mahmûd Yûsuf Feccâl, XVII/1 [1996], s. 34). Babası İmâdüddin İbrâhim ez-Zencânî önde gelen bir Şâfiî âlimi olup Abdülkerîm er-Râfiî’nin el-ʿAzîz (Fetḥu’l-ʿAzîz) adlı büyük şerhinden özetlemek suretiyle Gazzâlî’nin el-Vecîz’i üzerine Neḳāvetü’l-ʿAzîz adıyla bir şerh yazmıştır (İbnü’l-Fuvatî, IV/2, s. 652; Sübkî, VIII, 119-121; İsnevî, II, 11). Bazı kaynaklarda İzzeddin’in adının babasının adıyla karıştırılarak İbrâhim şeklinde verildiği görülür. İzzeddin aslen Zencanlı’dır ve Tebriz’de yaşamıştır. Daha önce bir süre kaldığı Musul’da edip ve dil âlimi Şemseddin İbnü’l-Habbâz el-Mevsılî’nin derslerine katıldı ve eserini imlâ etti. Onun Horasan bölgesini dolaşarak Buhara’ya gittiği ve tekrar Tebriz’e döndüğü bilinmektedir. İbnü’l-Fuvatî, Nasîrüddîn-i Tûsî Tebriz’e geldiği sırada Zencânî’nin ondan kendisi için astronomiye dair bir eser yazmasını istediğini, onun da et-Teẕkiretü’n-Naṣîriyye’yi kaleme aldığını bildirir. Hayatıyla ilgili diğer bazı ayrıntılar Kâtib Çelebi tarafından eserleri zikredilirken verilmiştir. Buna göre el-Muʿrib’i tamamladığı esnada (637/1239) Musul’da, el-Mebâdî fi’t-taṣrîf adlı eserinin şerhi olan el-Hâdî ile bunun el-Kâfî adlı şerhini bitirdiğinde (654/1256) Bağdat’ta bulunuyordu, ertesi yıl da Taṣḥîḥu’l-miḳyâs’ı yazmıştır. İbnü’l-Fuvatî Zencânî’nin 660’ta (1262) vefat ettiğini belirtirken Kâtib Çelebi 655 (1257) yılından biraz sonra öldüğünü kaydeder ki bu tarihte Taṣḥîḥu’l-miḳyâs’ını kaleme almıştır. İbnü’l-Fuvatî’nin 660’ta Nasîrüddîn-i Tûsî’nin himayesine girip Merâga’daki kütüphanesine yönetici tayin edildiği göz önüne alınırsa onun verdiği ölüm tarihi doğru olmalıdır. Zencânî sarf, nahiv, lugat, meânî, beyân konularında yetkin bir âlimdir ve bu alanlarda önemli eserler vermiştir. Ayrıca tefsir, kıraat, fıkıh ve astronomide de bilgi sahibiydi. Süyûtî yazısının güzel olduğunu söyler. Edebiyat sahasında geniş hacimli birçok eserin telif edilmesinden sonraki dönemde yaşayan Zencânî zamanındaki ihtiyaçtan dolayı bu eserler üzerinde özlü çalışmalar yapmıştır. Bilhassa sarfa dair eserlerine sonraki dönemlerde çok rağbet edilmiştir.