Şizoid Görüngü Nesne İlişkileri ve Kendilik-Ötekini Dinlemek

Harry Guntrip

En Eski Şizoid Görüngü Nesne İlişkileri ve Kendilik-Ötekini Dinlemek Sözleri ve Alıntıları

En Eski Şizoid Görüngü Nesne İlişkileri ve Kendilik-Ötekini Dinlemek sözleri ve alıntılarını, en eski Şizoid Görüngü Nesne İlişkileri ve Kendilik-Ötekini Dinlemek kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şizoid Durum
Kopukluk, kapatılmışlık, temassızlık, kendini ayrı ya da yabancı hissetme, her şeyin bulanık olması ya da gerçekdışı gelmesi, kendini insanlarla bir hissetmeme ya da yaşamın anlamını yitirmesi, ilginin azalması, her şeyin boş ve anlamsız görünmesi gibi şikayetlerin hepsi çeşitli yönlerden bu ruhsal durumu betimler. Hastalar bunu "depresyon" olarak adlandırırlar; ama klasik depresyonda kolayca fark edilen kara kara düşünme, öfke ve suçluluk gibi ağır, karanlık, içten içe yaşanan bu duygular bu hastalarda görünmez.
Depresyon nesne ilişkileriyle ilgilidir. Şizoid kişi ise nesneleri reddetmiştir, onlara hala gereksinim duysa bile. (Burada nesne ile kastedilen zihinde veya gerçek yaşamda varolan kişiler)
Reklam
Şizoid Durum
Dış dünyaya karşı sergilenen tutum: katılmama ve hiçbir şey hissetmeksizin uzaktan gözlem; tıpkı katılmadığı, hiçbir kişisel ilgi duymadığı ve kendini sıkıntıya boğan bir toplantıyı betimleyen bir muhabir gibi. Yürütülen biçimiyle bu etkinlik mekanik görünebilir. Şizoid bir durum baskın olduğunda, bilinçli ben iç ve dış olmak üzere iki dünya arasında asılı kalmış ve bu iki dünyayla da gerçek bir ilişki içinde değilmiş gibidir. Etki alanı dışında kalmak ve duyguya kapılmamak için coşkusal ve itkisel durağanlık buyruğu verilmiştir.
Depresyon, nefretin yıkıcı hale gelmesi olasılığı dolayısıyla duyulan sevme korkusudur. Şizoid uzaklaşma ise sevginin ya da sevgi gereksiniminin yıkıcı hale gelen sevgi korkusudur ve çok daha kötüdür.
Depresif ve Şizoid Durum Farkı
Depresif kişi öfkesini ve saldırganlığını kendisine yöneltip suçluluk duyarken, şizoid kişi katlanılamaz durumdan kendisini çekip hiçbir şey hissetmemeye çalışır.
Sevginin mutlak zıttı nefret değil kayıtsızlıktır. Birisine hiç ilgi duymamak, onunla ilişki kurmayı istememek, böylece de sevmek ya da nefret etmek için hiçbir nedeni olmamak, ona karşı hiçbir duygu beslememektir. Nefret ise reddedilme yüzünden öfkeye dönüşen sevgidir (nesne ilişkilerinde).
Reklam
Ancak sevgisini istediğimiz bir kişiden gerçekten nefret edebiliriz. Nefret, engellenmiş sevgi gereksinimlerimizin bir dışavurumu, bir kişinin yanıt verici iyi yanını ortaya çıkarmak umuduyla reddedici kötü yanını yok etme çabası, onu değiştirme uğraşısıdır.
Herkesi yutmak ve bu şekilde herkesi yitirmek öylesine korku yaratır ki, tüm dış ilişkilerden genel olarak geri çekilme yoluna sapılır. Dışa vurulamayacak kadar tehlikeli olarak hissedilen sevginin gerçek zıttı kayıtsızlığa sığınmadır. Kimseyi isteme, hiçbir talepte bulunma, tüm dış ilişkileri ortadan kaldır, uzak, soğuk, duygusuz kal, hiçbir şey duygularını harekete geçirmesin. Geri çekilen libido içe yönelir, içedönük hale gelir. Hasta kabuğuna çekilir ve aynı yutucu tutumu hissettiği içsel nesnelerle ilgilenir sadece. Dışarıdaki ve bilinçteki her şey boşuna ve anlamsız görünür. Fairbairn "boşunalık" duygusunun, özgül şizoid duygulanım olduğu kanısındadır. Depresif kişi nesnesini yitirmekten korkar. Şizoid kişi ise buna ek olarak, benini, kendisini kaybetmekten de korkar.
369 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.