Şimdi nerden başlayacağımı bilemiyorum, çok şey söylemek istiyorum ; ancak şunu söyleyebilirim ki hiç kendimi 4 kişiyi vahşice öldüren birinin yerine koyup empati yapabileceğimi ve bu katile acıyabileceğimi düşünmemiştim.
Sene 1959, Kansas City 'de Herbert Clutter çiftliğinde korkunç bir cinayet işlenir. Herbert Clutter, eşi, 16 yaşındaki kızları Nancy ve oğlu Kenyon korkunç bir cinayete kurban gitmiştir. Yazar gerçekten yaşanmış olan bu cinayetin ayrıntılarını, olay yerini, Clutter ailesini son görenleri, dostlarını anlatıyor kitapta. Bu bakımdan gerçeğin edebiyatla buluştuğu harika bir polisiye roman diyebiliriz Soğukkanlılıkla için... Öyle bildiğimiz polisiye romanlar gibi katilin son sayfaya kadar saklandığı bir kitap değil, katilin ya da katillerin belli olmasına rağmen son sayfaya kadar merakla ve heyecanla okutan bir kitaptı. Normalde ben polisiye denilince gerçek olaylardan örnekler verilerek yazılmış bilimsel kitapları tercih ediyorum, o korkunç olayları okumaya alışkın olmama rağmen okurken beni inanılmaz rahatsız etti, irkildim. Kahramanlara bir yandan çok kızdım bir yandan anlamaya çalıştım. Katillerin psikolojilerine dair harika tespitler, çocuklukları, gençlikleri, kopuk aile yaşantıları kendi ağızlarından kurgulanarak anlatılmıştı çünkü. Truman Capote harika bir iş çıkarmış, polisiye severler beri gelsin de okusun.
Kitabın yazılış sürecini anlatan bir de Capote isimli bir film varmış, belki izlemek istersiniz.