Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hz. Muhammed (s.a.v.) ve O nun Rehberliğinde Hayat

Son Elçi

Günay Bayburtlu Kesler

Son Elçi Sözleri ve Alıntıları

Son Elçi sözleri ve alıntılarını, Son Elçi kitap alıntılarını, Son Elçi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Vahiyde 40 yaş hikmeti
Kırk yaş, olgunluk yaşıdır. Bu yaşa kadar insanın yaradılıştan getirdiği ve zamanla geliştirdiği yetenekleri ve kabiliyetleri alışkanlık haline gelir. Karakter yerleşir. Beceri ve verimlilik yaşı olan kırk yaş tecrübe birikimiyle kemalin izlerini taşır. Kırk yaş insanın zihni ve ruhi olgunluk yaşı olarak nitelendirilmektedir. Nitekim Rabbimiz kurani kerimde: "...Nihayet insan,güçlü çağına erip kırk yaşına varınca der ki: "Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimete şükretmemi ve razı olacağın yararlı iş yapmamı temin et. Benim için de,zürriyetim için de iyiliği devam ettir. Ben sana döndüm. Ve elbette ki ben müslümanlardanım." (Ahkaf sûresi)
Medine (Yesrib)'deki Siyasi Durum
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem buraya hicret ettikten sonra Medine adını alan Yesrib'in eski sakinleri Amâlika kavmi idi. Amâlika dağıldıktan sonra, m.ö VI. Yüzyılın başlarında Bâbil Kralı Buhtunnasr'ın Kudüs'ü işgal edip oradaki Yahudileri Bâbil'e götürdüğü sırada kaçıp kurtulan bazı Yahudiler Hicaz bölgesine giderek Hayber,Vâdi'l-Kurâ,Fedek ve Yesrib'e yerleştiler.
Reklam
Dağların insan üzerindeki etkisi
Dağların insanın ruhsal yönüne yaptığı etki kadar fiziksel yapısını hatta hormonlarını etkileyen yönü de vardır. Mesela epifiz bezinin işleyişi deniz seviyesinde en düşük, dağların zirvesinde en yüksek seviyeye çıkar. Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vesellem gibi pekçok peygamberin dağlarda inzivaya çekilmesi,birçok evliyanın dağlık bölgelerde yetişmesi,eski Hristiyan manastırlarının yüksek dağlarda yapılmasının hikmetlerinden birisi epifizin bu durumu ile alakalı görülebilir.
Tebbet sûresinin inişi,Ebû Leheb'in karısı ve diğer yakınlarını fena kızdırdı. Sûrede "Ebû Leheb'in elleri kurusun (kırılsın)" buyrulmuştu. Ebu Leheb'in ellerinin kuruması veya kırılmasının anlamı,gerçekten onun ellerinin kırılması değildi. Anlatılmak istenen şey Ebu Leheb'in bütün çabalarının boşa gitmesiydi ki
İnzivaya çekilme sadece Hz. Peygamber sallallahu aleyhi veselleme has özel bir seçim değildi. Araplar arasında Hanif dinine mensup olanlar da zaman zaman İnzivaya çekilirlerdi. Yalnız başlarına ibadetle meşgul olmak,Allah'a yaklaşmak için gönüllerini ona bağlamak,bu sayede aydınlanmak,ferahlık duymak,hayır ve berekete erişmek isterlerdi. Bu şekilde kendilerini ibadete vermelerine de 'tehannüf ' ve 'tehannüs' derlerdi. Sahihi Buhari'de Hz Peygamber sallallahu aleyhi vesellemin Hira mağarasında ibadet ettiği anlatılmıştır. Bu ibadet neydi ve Hz Peygamber sallallahu aleyhi vesellem bunu nasıl yapıyordu? Sorusuna aynı hadisin şerhinde şöyle cevap verilmektedir: "O'nun ibadeti,düşünme,tefekkür ve ibret almadır." Bu ibadet Hz. İbrahim'in Peygamber olmadan önce yaptığı ibadetin ta kendisi idi.
Bu dinin felsefesinde,Makyavelizm'de olduğu gibi amaca ulaşmak için her araç meşru değildir. Araçların ahlakî,hukuki ve doğruluk ilkesi üzerine oturtulması gereklidir. (Makyavelizm: politikada,amaca ulaşmak için ahlaka aykırı da olsa,her türlü aracı hoş gören anlayış.)
Reklam
Rabb ismi "Allah" lafzı celilinden sonra ulûhiyet belirtmek için kuranda en çok kullanılan kelimedir(970kere) neden? Müşrikler Allah ismini sadece kendilerini yaratan asıl ilaha veriyorlardı. Fakat Rabb ismi onların düşüncesinde ilk önce putlarını ifade ederdi. Allah bu ismini ilk âyetlerle şirkin içinden çıkarmış ve temizlemiştir. Okuma eylemi sadece kitabî değildir. "Oku!" Hz. Peygamber sallallahu aleyhi veselleme yöneltilmiş ilk ilahi hitaptır. Okuma yazma bilmeyen ümmi bir insana "oku!" diye hitap edilmesi okuma eyleminin sadece kitabî olmadığını,kâinatı,olayları okumanın da gerçeğin bilgisine ulaşma yollarından biri olduğunu gösteren bir hitap şekli olabilir. Rabbin adıyla okunması,ilmin sahibinin O olduğunu ve kişinin sadece kendi gayretiyle ilmi öğrenmesinin mümkün olamayacağını,ancak O'nun yardımıyla öğrenmenin söz konusu olacağı gerçeği de vurgulanmış olabilir.
Mekke'nin siyasi tarihi
Şehrin ilk sakinlerinin Amalika kavmi olduğu söylenir. Daha sonra şehre Cürmühiler yerleşti. Cürmühiler zamanında Hz. İbrahim hanımı Hacer ile Mekke vadisine gelerek Kâbe'yi inşa etti. Daha sonra Hz. İsmail Cürmühiler'den bir kızla evlendi. Aslen İbrani olan Hz. İsmail'in nesli böylece Araplaşmış ve onlardan da Kuzey Arapları türemişti. Hz. İsmail'den sonra Kâbe'nin yönetimini Cürmühiler ele aldı. Ancak sonraları bu idarenin hakkını veremeyen ve gelen hacılara zulmeden Cürmühilerden idareyi ele geçiren Huzaalılar onları Mekke'den sürdü. Huzaalıların idaresi iki yüzyıl sürdü ve bu süre içinde olumsuz bir gelişme yaşanmadı. Kureyş kabilesi Huzaalıların hâkimiyeti boyunca Mekke ve çevresinde dağınık bir şekilde yaşıyorlardı.
Neden hep dağlar?
Aslında dağlar varlığın sırrını arayanları hep kendilerine çekmişlerdir. Yaşadıkları çağın acılarından,zulümlerinden,çözümsüzlüklerinden bir çıkış yolu arayan insana önce dağlar gözükmüş, mesaj ve anlam yüksek yerlerde aranmıştır. Herkesin yürüdüğü yolda yürümeyip,kendi yolunu arayanların ilk menzili dağlar olmuştur. Hz. Musa'nın ilahi tecelliye mazhariyeti Tur-i Sina'da olmuş,Hz. İsa Tin Dağı'nda,Hz.Nuh'un yolculuğu tufan sonrası bir dağın başında noktalanmış,Ashabı Keyfi bir dağ mağarasında zulümden korunmuş ve yine yeryüzüne inen Hz. Adem'e ilk rahmetin indirilişi de bir dağda olmuştur. Kendi elleriyle kurduğu medeniyetin içinde ipek böceğini kozasının içinde sıkışması gibi nefes alamaz hale gelen ve bu medeniyetin gürültüsünden kendi sesini duyamayan günümüz insanı da kendisiyle yüzleşmeye,özgürleşmeye,içsel arayışlarının cevabını oralarda bulmaya ne kadar da muhtaçtır.
Kâbe tarih boyunca kaç kere inşa edilmiştir?
3. Yapılışı: Muaviye'nin vefatından sonra yerine geçen oğlu Yezid'in halktan zorla kendi adına biat alması,Emevi hanedanının işlediği cinayetler,Hz. Hüseyin'in şehit edilmesi,yönetimin kendisini meşrulaştırmak için pek çok sahibiyi baskı altına alması gibi olaylar üzerine Abdullah bin Zübeyr, Mekke'de Emevi yönetimine karşı ayaklandı. Bunun üzerine Emevi yönetimi Mekke'yi kuşattı. Bu muhasarada Mekke ve Kâbe büyük hasar gördü. Mancınıkla atılan yağlı fitil ve taşlar neticesinde Kâbe yandı ve duvarları yıkıldı. Geri çekilen Emevi ordusunun ardından Abdullah bin Zübeyr Mekke'de özerk bir yönetim oluşturdu. Abdullah bin Zübeyr peygamberimizin Hz. Aişe'den rivayet edilen hadisini esas alarak Hz. İbrahim'in ilk yaptığı şekliyle Kâbe'yi yeniden inşa etti.
46 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.