Son Kazak Kocagöl
Uzun zamandır bu kadar sürükleyici, Beni bu kadar etkileyecek kitap okumamıştım. Bu kitap için, aşk romanı mı desem? Kültür romanı mı desem? Yakın tarih romanı mı desem bilemedim. İçerisinde bir çok karakter, bir çok hayat hikayesi barındıran bir kitap. Gerçek bir hayat hikayesinden alınmış, gerçek karakterlerle ve tat katan karakterlerle harmanlanmış eşsiz bir eser.
Asıl karakter Ruslan, babası ve amcasının değirmeninde çalışan bir çocukken başına gelen talihsiz bir olay ile kaçmak zorunda kalıp Kocagöl’e gelir. Kocagöl’de tanımadığı insanlara, çalışkanlığı, azmi ve karakteriyle kısa zamanda sevdirir kendini. Yanında çalıştığı değirmencinin kızı olan Katya’ya sevdalanmıştır. Fakat bu kara sevda hem Ruslan’ı her gün daha çok eritecek hem de değirmenciye karşı mahcup hissettirecektir.
Katya ile Ruslan birleşecek mi?
Kocagöl Kazakları göç edecek mi?
Nikita bütün kazakları seferber ettiği sevdasına kavuşacak mı?
Zangoç Vassi’nin sonu ne olacak?
Nuto her şeye rağmen sevgiyi bize öğretecek,
Acer Emin Türk insanını özetleyecek,
Gölcamiler’li Ali Ağa sevgiye engel duvarları betimleyecek,
Bilge Yaverko onuru simgeleyecek...
Yakın tarihimizde ülkemizi bu kadar iyi özetleyen bu romanı okumalısınız. Bir bölgeyi bu kadar güzel anlatabilecek bir kitap ancak Yaşar Kemal’den beklerdim. Öyle ki doğa betimlemesi, o bölgede yeşeren her ot tanesi, çiçekleri, doğa olayları o kadar güzel anlatılmış ki Kocagöl’e yerleşmek geldi içimden.
Son Kazak Kocagöl