Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Osmanlı Hanedanı'nın Sürgün ve Miras Öyküsü

Son Osmanlılar

Murat Bardakçı

Son Osmanlılar Gönderileri

Son Osmanlılar kitaplarını, Son Osmanlılar sözleri ve alıntılarını, Son Osmanlılar yazarlarını, Son Osmanlılar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
…Abdülhamid, büyük amcam… Maalesef, amcam… Yeğenlerinin malını-mülkünü ellerinden alan, bizi açlığa mahkûm eden bir amca… Ailemizin bugün çektiği sefaletin tek sebebi, Hamid amcanın her şeyi kendi üzerine geçirmesi…
Vahideddin’in budalalığı yüzünden bütün hanedan mesul tutuldu. Ben, Fatihlerden geliyorum. Asil Osmanlı sülalesinden. Vahideddin’i reddederim.
Sayfa 183 - Hürrem SultanKitabı okudu
Reklam
Türkiye’de din devleti kurulmaz… Türkiye hiçbir zaman İran veya Suudi Arabistan gibi olmaz. Ben, Türkiye’de bir şeriat devleti kurulacağına inanmıyorum. Biz de şeriat geçmişte hiç uygulanmadı ve idarede Türk âdetleri hakimdi. Şeriata dayalı bir idareyi halk da kabul etmez.
Sayfa 97 - Şehzade Osman Ertuğrul EfendiKitabı okudu
Osmanlı din devleti değildi… Büyükbabalarımın devleti, hiçbir zaman din devleti olmadı. Gerçi hilâfet bizdeydi ama, şeriatla idare edilmedik. Çıkartılan kanunların dini kurallara uygun olmasına bakılmazdı, böyle bir mecburiyet de yoktu. Yani, Osmanlı’da bir çeşit lâiklik hakindi… Ama bu lâiklik ulemaya fazla görünüyordu ve bu yüzden birçok ayaklanmalar oldu, hükümdarlar tahtlarından indirildiler. Ulemanın yaptıklarından padişahlar bile çektiler, hattâ çok çektiler.
Sayfa 96 - Şehzade Osman ErtuğrulKitabı okudu
Yoksuzluklar içinde kıvranıyorum ve bir çıkar bulamıyorum.
Sayfa 79 - Şehzade Ömer FarukKitabı okudu
“Marsilya’daki konsolos hanım, geçen sene, bu vesikaya Türkiye vizesi verebileceğini söyledi” dedi. “Ama ben istemedim. Türkiye’den Türk olarak çıkmıştım, Türk olarak girerim dedim. Fransız vesikasıyla girmeyi kabul etmedim.
Sayfa 44 - Şehzade Mehmed Orhan EfendiKitabı okudu
Reklam
Yani en bunağı. “Hanedan reisi” diye kime derler biliyor musunuz? En bunağına. Ben daha bunamadım.
Sayfa 42 - Şehzade Mehmed Orhan EfendiKitabı okudu
O sırada, bir kızla münasebetim oldu. Gazzavi diye, Lübnanlı bir aileden. Çok zengindiler. “Haydi evlenelim.” dedik. Ben oralarda prensim ya, kız da asil olmak istiyor. Babası, “Söylediklerine tabii inanıyorum ama, sen de kabul edersin ki, evlilik ciddî iştir. Aileni, prens olduğunu ispat etmen lazım. Sizin hanedandan birisinin ismini ver, mektup yazıp sorayım. Cevap gelince de hemen evlenirsiniz” dedi. Halife o zaman hayattaydı. Nice’de oturuyordu. Ailenin en yaşlısı, oydu. Müstakbel kayınpedere, Halife’ye mektup yazıp sormasını söyledim. Gazzavi oturdu, bir mektup gönderdi. İade parasını da zarfın içine koydu. “Buralarda Orhan diye bir genç var, Hanedanınızdan olduğunu söylüyor. Kızımla evlenecek. Tanıyor musunuz, hakikaten sizin aileden mi?” diye sordu. Bu arada ben evlilik hazırlıklarıyla meşgulüm. Ama halifenin cevabı bir türlü gelmedi. Sakalına bilmem be ettiğimin halifesi. Adam aslında “Sa Majeste de Caliphe” değil, “Sa Majeste de Carnaval”. Tabii bizim evlilik yattı, kız da bir daha yüzüme bakmadı. Birkaç sene sonra, Nice’deyken Halife’nin evine gittim. Bir villada oturuyordu. Hususi kâtibi Hüseyin Nakib Bey’in yanına çıktım. “Niçin cevap vermedi?” diye sordum. Adam kem-küm etmeye başladı, ben avazım çıktığı kadar “ Karnaval halifesi” diye başladım, ağzıma geleni söyledim. Halife yandaki odada oturuyor, zaten orası Dolmabahçe Sarayı gibi büyük bir yer değil, söylediklerimin hepsini duydu. Ne ortaya çıktı, ne de tek söz etti. Halife ile daha sonra karşılaştık. Mektuba niçin cevap vermediğini yeniden bizzat sordum, “Borcun vardı sandım, o yüzden” demez mi?
Sayfa 34 - Şehzade Mehmed Orhan EfendiKitabı okudu
Adamdan öyle ikrah etmişim ki, Türkiye’den kovulduğumuz gün, çocukluk işte’ “Çok yaşa Mustafa Kemal! Dayımdan kurtardın” diyordum. Sonraları, dayım olacak o musibet herifin geberdiğini duydum.
Sayfa 30 - Şehzade Mehmed OrhanKitabı okudu
Gurbeti, vatansızlığı anlayamazsınız… Hepimizin evinde, Türk toprağı vardı. Yıllarca başucumda Çamlıca toprağıyla yattım. Çocuklarım Türkiye’de büyüsün, Türkiye’de evlensin, Türkiye’de yaşasın istedim. Her işi denedim… Hamallık yaptım, yağlıboya tablo sattım. İzin çıkınca koşarak geldik ama “Niçin geldiniz?” diyenler oldu. Nasıl yaşadığımızı bilmeyerek, hâlâ altın arabalarla gezdiğimizi sandılar…
Osman Nami OsmanoğluKitabı okudu
Reklam
Şehzade Orhan-1992 Çırağan Oteli
"İstanbula bu kadar sene sonra kör olarak mı gelecektim?" dedi. 68 sene memleketi yeniden görebileceğini hayal et, pasaport alıp gel ama iki gözün de kör olsun. Bu yetmezmiş gibi, ciğerlerin hastalansın, bir türkü rahat nefes alama. Görmek istiyorum, göremiyorum. Bir zamanlar jimnastik şampiyonu ol, Boğaz'ı günün birinde yüzerek geçeceğini hayal et, sonra da burada elin kolun bağlı otur. İşte, ağrıma giden bu. "
Sayfa 46 - turkuvaz kitap
"... Asalet kanunla geri alınmaz, kanla devam eder..." Satıa TURAN (Suştan Abdülhamid'in torunu"
turkuvaz kitap
203 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.