Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Son Sığınak

Reşat Nuri Güntekin

Son Sığınak Gönderileri

Son Sığınak kitaplarını, Son Sığınak sözleri ve alıntılarını, Son Sığınak yazarlarını, Son Sığınak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
231 syf.
·
Puan vermedi
İş için gittiği Diyarbakır’dan trenle İstanbul’a gelirken yoğun kar yağışı nedeniyle ücra bir kasabada yolda mahsur kalır. Kompartımanda uyurken bir kadın yanlışlıkla üzerine su döker ve uyanır ve okula geç kalmadığı zamanlarda ağabeyinin yüzüne su serptiği günleri hatırlar. Aynı kompartımanda seyahat eden ve mesleği şarkıcılık olan Makbule adında bir kadınla tanışır. Tren yollar kapalı küçük bir kasabada mahsur kalınca Süleyman Bey ısınmak ve bir şeyler yemek için bir kahvehaneye gelir. Orada çayını yudumlarken, kasabanın Halkevi Başkanı olduğunu öğrendiği biri gelir ve herkes gençtir. Onu bir subayın düğününe davet eder. Toplum Merkezi, evlenemeyen gençlerin evlendiği yerdir. Süleyman Bey, düğünde cumhurbaşkanı ile sürekli dalga geçen Eyüp lakaplı yaramaz ihtiyarı çok sempatik bulur. Kısa bir süre sonra Makbule’yi bir paşanın sofrasında görür, ricası üzerine sofraya davet edilir ve Makbule aracılığıyla yaşlı bir paşa çocuğu olan Servet adında İstanbul varisi ve paşa ile tanışır. Bir oyun oynuyorlar. Paşa bu gösteriyi çok sever. Oyunun sonunda birbirlerine ısınan bu dört kardeş, maddi ve manevi destek vaadiyle İstanbul’da Yeni Türk Tiyatrosu’nu kurmak için anlaşır. Süleyman Bey bu sözün tutulacağından emin değildir…
Son Sığınak
Son SığınakReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 1992382 okunma
-Gitmek...daima gitmek...keşke dünyanın yuvarlak olduğunu öğrenmeseydim!...demek, dönmek lazım!
Sayfa 130Kitabı okudu
Reklam
Kapalı kapılar korku verir çünkü arkasında ne olduğu bilinmez.
Mahrumiyetler için de bir çölde gibi sarılı olduğumuz için tiyatro, etrafımızda coşan hayata ve hırslara karşı bizim son sığınağımızdır. Hiç bir ateşin bozamayacağı, giremeyeceği bir sığınak...
Reklam
Bu hatıraların onda bu kadar heyecan uyandırması, belki de uzun zamandır uyumuş olmalarından ileri geliyordu.
İsim, isime benzer; cisim, cisime benzer... Geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer...
... acıların bir dalga gibi akın etmesinden korkuyorum.
Reklam
Benim - bitmiş demeyeceğim - başlayamamış bir hayatım var.
Kaçıp kurtulmak.. Ah, ne kadar güzel, geldiği yere bir kere daha dönememek... Bir izi bir kere daha çiğnememek...
Gitmek... Daima gitmek... Keşke dünyanın yuvarlak olduğunu öğrenmeseydim!... demek, dönmek lâzım!
Kendi kendime bazı ihtilaflar... Kendimle anlaşamadığım için kavga ediyorum; başkasıyla nasıl anlaşılırım? Sövüp saydığım kendime...
401 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.