Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Felsefe-Bilimin Düşünce Biçimi

Sorun Nedir?

Ş. Teoman Duralı

Sorun Nedir? Gönderileri

Sorun Nedir? kitaplarını, Sorun Nedir? sözleri ve alıntılarını, Sorun Nedir? yazarlarını, Sorun Nedir? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Başkasında görüp de nefret ettiğin şey, sana edeb olarak yeter” —Hz Alî.
Lao Çe:
"İri ve gösterişli olan yerin dibine aittir; İnce olanın yeriyse baş üstündedir."
Reklam
"Ariflerden biri hikmeti şöyle vasıflandırmıştır: Nur onun cevheridir, Hak gâyesidir, ilhâm rehberidir, kalb durağıdır, akıl onu kabul eder, onu ilhâm eden Allah, dışavuran da lisandır..."
Sayfa 138 - Katip ÇelebiKitabı okuyor
Aklın devam edemediği yörelerin kâşifi gönüldür.
Anlam atıflarının yahut anlamlandırmaların karmaşıklaşmalarııyla algıdan izleme,buradan da idrâke geçilir.
Varlıklarını birbirlerine borçlu olmakla birlikte, birbirlerinden farklıdırlar da. Kişi,her ne olursa olsun, karşılaştığına anlam atfında bulunuyor, bulunabiliyorsa , algılıyor demektir. Şu durumda duyu verisinin anlamlandırması ,uzun bir anlam atıfları zincirinin ilk halkasıdır. Bu ilk halka yahut ilk duraksa algıdır.
Reklam
Birden fazla insanın,belli bir anlamlandırma durumunu paylaşması bilgiyi meydana getirir. Şu hâlde anlamlandırma, bireysel düzlemde olurken, bilgi öznelerarası anlam uyuşmasıdır. Bilgiyle birlikte özne - nesne transsendental birliğinin, bütünlüğünün kapsamı genişler. Özneler -nesne transsendental -birliği -bütünlüğü ortaya çıkar. Anlamlandırma ile bilgi birbirlerini şart koşup tamamlar.
Sonuç olarak, başta Hintliler olmak üzere, Sürmerliler,Babiller, Mısırlılar ve İranlılar ile Çinliler zanaat ile bilgelikte insanlığı hayran bırakacak raddelere ulaşmış olmalarına karşılık, metafiziği ve onunla birlikte felsefeyi ve ondan doğmuş bilimi meydana getirememeştir.
Brahmana gelince; o,,sistemin temellerini atmış olmakla birlikte, binayı inşa edememiştir.spekulativolmayan metafizik sistemin gerektirdiği tarzda son merhale spekülativ metafizik inşâlar olup ortadan felsefeye geçmemiştir .
Tanrı,nitekim kargaşaya şekil vermek suretiyle 'biçimlenmiş düzgünlük' demek olan kosmosu ortaya çıkarmıştır. Kargaşada hiçbir şey,zaman ile mekân dâhi, kısacası, varlık bulunmaz. kargaşa, şu hâlde hiçliğin anlamdaşıdır.
Reklam
Zaten Eflatun'a bakılırsa,'yapmak-yaratnak-'biçimlenmek'tir'. Biçimlenmemişlik ' kargaşa'dır
Herakleitos ile Eflatun'un logos,, Hegel 'in ise idee dediği 'akıl' varlığ'ı doğurur ve onda 'gizli güç 'olarak bulunmağa devam eder. 'Gizli güç 'olarak bulunduğu 'varlık'tan, her defasında 'iyilik-güzellik 'olarak biçimlenerek çıkar ve tanıştığı 'varolanlar'a iyilik -güzellik ölçüsünde 'biçim'verir.
Kişinin özellikleri eşsiz emsâlsiz olduklarından, dışarıdan bilinemezler. İmdi o, gayptadır. Kişi, bu anlamda yalnızdır. Nerede ve kime karşı öyledir? İnsanlar arasında ve öteki kişilere karşı bir-başına-kalmış-durumdadır. Gaybında onu 'tümüyle tanıyan' Allahın indindeyse, o, bir-başına-kalmış durumdan kurtulur.
İyilik ile güzelliği bize esinleyebilecek bir dış dünya kaynağı yoktur. Tersine, iyilik ile güzelliği dünyaya insan yansıtır. İnsandaki iyilik ile güzellik fikirlerine dünyada tekabül edebilecek olaylar yahut süreçler bulunmaz. Bu fikirlere dünyada uygun-düşen-karşılıkları tayin eden insandır.
Ahlâk, kendim ve beni çepeçevreleyen dünya hakkında bir şey bildirmez. Bundan dolayı dogrulanıp yanlışlanma çeşidinden sorunu yoktur.
348 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.