Dinsel inançları yüzünden yurttaşlar arasında fark gözetmek hiç hoş görülemez. Bir yurttaşın dininin resmi belgelerde yalnızca belirtilmesine bile tartışmasız son verilmesi gerekir.
Aşırı baskı temeline oturan ve işçilerin eğitilmediği bir toplumda, dinsel önyargıların sadece propaganda yöntemleriyle yok edilebileceğini sanmak budalalık olur.
"Ömürleri boyunca didinip yokluk içinde yaşayanlara, dinle, bu dünyada bulundukları sürece itaatkar olmaları ve tanrısal bir ödül umuduyla avunmaları öğretilir."
Kiliseye ve dinsel kurumlara hiçbir devlet yardımı yapılmamalı, hiçbir ödenek verilmemelidir. Bunlar, devletten tamamen bağımsız, aynı düşüncedeki kişilerin oluşturduğu kurumlar niteliğinde olmalıdır.