Tarihsel bir grafik akışında öncüleri aktarıyor ama aynı zamanda konular içinde karşılaştırmalar, yorumlar da pek fazla. Karşılaştırmaları daha kolay kavramak için konulara bir bütün olarak hakim olmak gerekiyor. Önemli tarihsel kişilikleri, kavramları çok detaya girmeden tanıtma sağlanmış. Konuya ilgisi olanlar konulara kendi özelinde ek olarak detaylandırabilir. Bu kitabı referans alıp, sunduğu tarihsel kişiliklere ek olarak farklı kaynaklardan bakarak sosyolojiye kaba taslak hakim olunabilir.
Kitap sosyolojiye bir bütün olarak bakma fırsatı sunduğu için az çok işleyişini de kavrayabiliyorsunuz.
Tümdengelim-tümevarım metodolojisini kullanıyor.
İfadeleri okurken “ya bu felsefe diyorsun” ama aslında değil, konuyu felsefenin kucağına bırakıp geri dönüyor. Tam bu psikoloji, siyaset, ekonomi diyeceksin, onları da ait oldukları yere ulaştırıp, derine inmeden uzaklaşıyor.
Yani özetle; sosyoloji, diğer tüm bilimsel, ideolojik dallar arasında iletişimsel bir ağ. Onların içinde doğan ama sadece dıştan gözlemleyen, toplumun psikoloğu konumunda.
Güzel bir yol haritası kitabı.