Soylu bir Piç ve İffetli Bir Orospu

Serdar Yeşilyurt

Soylu bir Piç ve İffetli Bir Orospu Gönderileri

Soylu bir Piç ve İffetli Bir Orospu kitaplarını, Soylu bir Piç ve İffetli Bir Orospu sözleri ve alıntılarını, Soylu bir Piç ve İffetli Bir Orospu yazarlarını, Soylu bir Piç ve İffetli Bir Orospu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
176 syf.
1/10 puan verdi
Ne okuduğuma dair hiç bir fikrim yok.
Yazar bir kitap yazmak istemiş ve yazmış. Hemfikiriz. Arkadaşım yazmasina yazdın da, hiç mi düşünmedin? bu insanlar bunu alıp zaman ayırıp okuyacak, emek verecek. Bence düşünmemişsin. İsmi kadar ilgi çekici bir kurguya sahip olmayan, zaman kaybı niteliğinde bir kitap malesef.. hayat kadını psikologa gidiyor ve geçmiş hayatıyla alakalı terapi almak istiyor. Psikoloğu baştan cikariyor ve bir sex serüveni başlıyor. saçma sapan bir anlatım diliyle.. Sonra kuantum, hipnoz, hipnoz sonucundan çıkan ve gerçeği yansitmayan ipuçlarıni ele alarak gelişen ve birbirinden alakasız zamansal sorunu olan durumlar. 1 fen fazla anlaşılmayan hikayenin neresinde duracağını şaşırmış karakterler. Roman desen roman değil, kişisel gelişim desen alakası yok. kuantum ve reenkarnasyon detayı var fakat isimleri geçiyor ama içerik boş. Ne okuduğuma dair hiçbir fikrim yok arkadaşlar. Size önerim hiç bulaşmamanız. :)
Soylu bir Piç ve İffetli Bir Orospu
Soylu bir Piç ve İffetli Bir OrospuSerdar Yeşilyurt · Uğur Tuna Yayınları · 201424 okunma
Bizim meslek enteresandır! Orospu olmak ayrıdır, kaltak olmak ayıdır.. orospuluk bir mecburiyet veya meslek olurken, kaltaklik, kişilik bozukluğu, karaktersizlik veya ne bileyim ruhen orospu olmaktır. Tıpkı 'adam' olmakla 'erkek' olmak arasındaki fark gibidir...
Reklam
Ne diyordu Buddha; “Kişi hazır olduğunda, öğretmen karşısına dikilecektir
sığ sularda kulaç atmanın sözde güvenilirliğine kendimizi o kadar kaptırmışız ki, derinliklerde yatan hazine lerin neler olabileceğini aklımıza dahi getiremiyor, tahayyül edemiyoruz... Ve rutin olan, bize yeterli ve kafi görünüyor zamanla... ‘Neme gerek!’ demeyi ezberliyoruz... Bunu ezber lemeye alıştırılmışız daha doğrusu... Alıştığımız ezberi
Neden koskoca kapı dururken, hep o ufacık anahtar deliğinden bak makta ısrar ederiz sınırsız mavilik olan o sonsuz okyanusa da, o küçücük yerden gördüklerimizi de, her şeyin kendisi zannederiz ısrarla, anlamış değilim? Neden daraltmakta ve köreltmekte bu kadar ısrarcıyız anlamıyorum, yaşam denilen o muhteşem mucizevilikteki oyun alanını
Madem döneceğimiz yer kendimiz idiysek, bu gidiş gelişler ne diye? Yoksa, kendimizi bilmek için miydi bu yitişler ve gidişler? İnsan, kaybettiğinde bilirmiş ya neyi kaybettiğini... Ve ancak yitirilen kıymetli olurmuş ya insanın nezdin-de! Belki de kendi kıymetimizi anlamak içindi kendimizi kaybetmeler ve kendimize gelme ümidiyle! Belki de neyse neydi! Belkilerle dolu bir serüvendi başlayan ve belkilerle biten.
Reklam
Anladığın tek bir sey olduğu anlarsın ki, Koca bilinmezdir hayat. Anlaşılmaz, bilinmez,öngörülmez ve sezilmez. Sadece yaşanır. Sadece yaşarsın hasılı,aslında yaşamın bile ne olduğunu bilmeden...
Sayfa 130Kitabı okudu
Hangi anlamlar doyurur ki su doymak bilmeyen ruhunu,sözde tüm anlamsızlıkların arasında? Ya da hangi sevişler kandırır ki,şu kanmak bilmeyen nefsini?
Sayfa 123Kitabı okudu
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.