Gökkuşağı gibi, dört mevsim gibi bir kitap. İçinde her renk var. İçinde her şey var. Mitler, destanlar, masallar, hayaller, kitaplar, polisiye, kara sevda, Ülkemizin doğa talanı, kadın cinayetleri, bireysel özgürlükler gibi sorunları... kitaptaki karakterler de hem biraz sıradışı hem de çok samimiydi. Bu vesileyle de düşündüğü, hayal kurduğu, duyarlı olduğu, Bildiği, sevdiği için incitilen, ötekileştirilen bütün Defneleri, Semahatleri, Tasvirleri, Ümitleri saygıyla selamlıyorum. İyiki varlar.
Kutadgu Bilig'in beyitlerinin kitaptaki kayıp vakasında şifre olarak kullanılması da gerçekten güzel bir düşünce. Uzuner'in farklı inanç, düşünce ve yaşantılara sahip insanları anlatırken önyargılardan ve yanlı davranmaktan kaçınmaya çalışması da güzel bir tutum.
Her şey güzel, her şey hoş da Umay Ana aşkına biz neden tarihin istediğimiz bir dönemine gidemiyoruz ki? Hani mümkün olsa sahaf Semahat'le ta eski zamanlara gider, kam nenelerimiz ve dedelerimizle el ele tutuşur bozkırın ortasında, davullar eşliğinde dans ederdik. Belki yağmur da yağardı ve biraz daha güzelleşirdi dünya. :)