Abdullah ibni Ömer demiştir ki:
"Kim müşriklere ait bir toprakta bulunur, onların nevruzlarına katılır, onların bayramını kutlar ve ölünceye kadar onlarla birlikte bulunursa, Kıyamet gününde onlarla birlikte haşrolunur."
(Beyhaki, Sunenu'l-Kubra)
وعن عبدِ اللَّه بن مَسْعُودٍ رضي اللَّه عنه ، قال : نَامَ رسولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم على حَصيرٍ فَقَامَ وَقَدْ أَثَّرَ في جَنْبِهِ ، قُلْنَا : يا رَسُولَ الَّه لوِ اتَّخَذْنَا لكَ وِطَاءً ، فقال : « مَالي وَلَلدُّنْيَا ؟ مَا أَنَا في الدُّنْيَا إِلاَّ كَرَاكبٍ اسْتَظَلَّ تَحْتَ شَجَرَةٍ ثُمَّ رَاحَ وَتَرَكَهَا » .
رواه الترمذي وقال : حديث حسن صحيح
Abdullah İbni Mes’ûd radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir hasır üzerinde yatıp uyumuştu. Uykudan uyandığında, hasır vücudunun yan tarafında iz bırakmıştı. Biz:
–Yâ Resûlallah! Sizin için bir döşek edinsek, dedik. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem:
“Benim dünya ile ilgim ne kadar ki? Ben bu dünyada bir ağacın altında gölgelenen, sonra da oradan kalkıp giden binitli bir yolcu gibiyim” buyurdular.
Tirmizî, Zühd 44
"Gücün yettiği kadar kalbinde kimseye karşı kötü bir şey olmaksızın sabahlamaya, akşamlamaya çalış. Yavrucuğum (Enes b. Malik'e hitaben)Bu benim sünnetimdendir. Sünnetimi ihya eden beni sevmiş olur.Beni sevmiş olan ise cennette benimle birlikte olur.”
Resulullah buyurdu ki;
" Gece namazına (teheccüde) devam ediniz. Çünkü bu sizden evvelki salih zâtların âdetidir. Ve muhakkak gece namazı Allahû Teâlâ'ya (mânen) yaklaşmaya bir vesile, günahlardan uzaklaşmaya ve korunmaya bir vâsıta, kötülükler için keffaret, bedenden hastalıkları uzaklaştırmaya da bir vesiledir. "
Resulullah buyurdu ki; (Selamların en güzeli ona olsun) "Allah'ı sizi nimetleriyle rızıklandırdığı için sevin. Beni de Allah'ı sevdiğiniz için sevin. Ehl-i Beyt'imi de (Ev halkı, âile) beni sevdiğiniz için sevin."