Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Suriye ve Filistin Mektupları

Yusuf Akçura

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Net...
'Türk memleketini, Türk akçesini sevmiyorsunuz, lâkin kendiniz her taraftan buraya geliyorsunuz, nasıl olsa da buraya yerleşmeye çalışıyorsunuz, keyfinize gelmiyorsa, sizi buraya çağıran yok."
Sayfa 107Kitabı okudu
« Suriye - Filistin »
" Yüzyıldır hâlâ gündemde olan bir bölgenin 1913 'teki fotoğrafına dikkatli bakmak lâzım, belki coğrafyayı vatan yapmanın anahtarı saklıdır. "
Sayfa 15 - Ötüken Neşriyat - İsmail TÜRKOĞLU - ÖnsözKitabı okudu
Reklam
"Allah'a şükür, gençlerimiz Müslüman dünyasının her tarafında övünülecek mevkiye geliyorlar. Fakat rahatsızlık veren bir durum var : Azlar."
Sayfa 26 - ÖtükenKitabı okudu
Sazcıya Dikkat !
« Amerikalılar, Avrupalılarla konuşurken bizim, şarklıların en büyük eksikliklerini ahlâk ve terbiye olarak gösteriyorlar; öyle ki aldatıcılığı, hırsızlığı, hilekârlığı, müfsidliği hatıra getiriyorlar; hem bazıları gülerek: "Sizin dininizde ahlâk meselelerinden çok bahsediliyor, neden halkınız bu dini esasları tamamen unutmuş?" diye soruyorlar..»
Sayfa 30 - Ötüken Neşriyat - "Suriye 'den III"Kitabı okudu
. - Araplar, bugün kendi kendilerine memleket idare edecek halde değiller, diyor, Arapların içtimai, siyasi terbiyelerindeki başarısızlıklarını her gün denilebilir görüyoruz. Çoktan değil, Yafa'da belediye seçimleri oldu. Bu Arapların kendi aralarında, ailevi işleri idi, Türkler hiçbir müdahalede bulunmadılar. Seçimlerde belediye azalığını alıp şahsi faydalarına çalışmak için, adayların çok fazla para dağıttıkları anlaşıldı. Her şehrimizde belediyeye seçildikten sonra azaların sadece kendi menfaatlerini korudukları açık görünüyor. Şehri, belediyeyi düşünen, onun sıhhatini, kanalizasyonunu ve başka ihtiyaçlarını düşünen bulunmuyor, gezdiğiniz şehirlerin bakımsızlığını elbette gördünüz. Ben Halidi Bey'in sözünü bütün kalbimle tasdik ve teslim ettim, vakıa şimdiye kadar gördüğüm şehirlerin en bakımsızları Suriye ve Filistin şehirleri idi. Halidi Bey sözüne devam etti: - Beyrut'ta belediye reisi seçemediler, hükümet bir memur koymaya mecbur kaldı. Şam'da belediye azaları, "sen falan kâğıda imzanı benden yukarıda atmışsın, benim derecem senden aşağı mı?" diye hemen her gün bağırıyorlar. Bu halde bulunan halkın, umumi işleri düşünüp, memleketin umumi ve içtimai faydalarını koruyacak iş yapabilmeleri bence muhal...
Sayfa 206 - Ötüken Neşriyat - Kudüs - i Şerif VII - 17 Ekim 2020Kitabı okudu
Yıl 1913, Yahudiler Almanlar Hakkında Böyle Düşünüyor
. - Ben bu medeniyetsiz memlekette hiç de yerleşmeyi istemiyorum, bugün yarın kendi memleketime, Hamburg'a döneceğim. - Sizi her taraftan kovuyorlar, sadece bu ahmak Türkler beş altı yüzyıldan beri kollarını açıp sizi kabul ediyorlar. Bu iyiliklerine karşı onları medeniyetsiz, tertipsiz diye hakaret ediyorsunuz, aferin! - Bizi Almanya'dan hiç de kovmuyorlar, orada buradan çok daha iyi ömür sürüyoruz. Barbar (Türklere gayri medeni demişti, burada sıfatı daha da ağırlaştırdı) Ruslar, Romenler sıkıştırıyorlar. - Hiç de öyle değil işte bu miskin Heine'niz Yahudi alduğundan Almanya'ya dönemedi, acizler gibi yürümedi mi? - Eskiden öyle olmuş, şimdi o zamanlar geride kaldı, her yerde faydamızı biliyorlar. Bu genç tamamen Siyonist değil galiba. Siyon'dan fazla Almanya'yı özlüyor. Sözü daha fazla uzatmadım, paramın üstünü alıp dükkandan çıkarak "Telaviv" yoluna devam et tim..
Sayfa 107 - Ötüken Neşriyat - Filistin'den II - 22 Haziran 1913Kitabı okudu
Reklam
Araplar için ikisi de yabancı dil olan Türkçe ve Fransızcanın tedrisleri birbiriyle mukayese edilmeyecek derecede cok farklı. Fransızca çok iyi okutuluyor. Muallimleri işlerini biliyorlar, çoğu Fransa'dan gelmiş Fransızlar. Bu muallimler Fransız dili ile birlikte Fransa muhabbetini, Fransız medeniyetinin büyüklüğünü, Fransızların insaniyetini vesaireyi çocuklara telkin ediyorlar. Türkçe muallimi, Nil vadisi'ni tarif, Kahire şehrinin Halife - i Fatimiye tarafından banisini öğretmeye çalışıyor, Fransızca muallimi Fransız şairlerinin, ediplerinin sanatlarında ustalıklarını, fikirlerinin aliliğini, Fransız halkının küçücük çocuklarında bile şefkat ve insaniyet hislerinin güzelliğini anlatmaktadır. Bu yazdıklarım külliyeyi ziyaretim sırasındaki gözlemlerime dayanmaktadır. Osmanlı - Türk tarihi okutulmuyor denilebilir. Bunun da sebebi yine kitap ve muallim yokluğu imiş! Mektep kurulalı 18-19 yıl olmuş, hâlâ Osmanlı-Türk tarihi için muallim ve kitap bulunamamış.
Sayfa 55 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.