Tanrı İle Sohbet 2: Alışılmadık Bir Diyalog
Neale Donald WalschEn Eski Tanrı İle Sohbet 2: Alışılmadık Bir Diyalog Gönderileri
En Eski Tanrı İle Sohbet 2: Alışılmadık Bir Diyalog kitaplarını, en eski Tanrı İle Sohbet 2: Alışılmadık Bir Diyalog sözleri ve alıntılarını, en eski Tanrı İle Sohbet 2: Alışılmadık Bir Diyalog yazarlarını, en eski Tanrı İle Sohbet 2: Alışılmadık Bir Diyalog yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İyi hissetme" ruhun "Ben buyum" diye bağırmasıdır!
Sayfa 102
Geçmişinizin üzerinden çok sular aktı, gelecekse hayal gücünüzün ufkunda yükselen bir güneştir. En önemli an, şu an. Onu yaşamayı, ondan tat almayı öğrenin . . ..
Dua et.
Taşı öp.
Ritüel yap ...
Ya da kitap yaz.
Ne sana doğru geliyorsa onu yap. Her birinizin yapısı farklı. Her biriniz beni kendinize göre anladınız ve yarattınız.
Bazılarınız için erkeğim. Bazılarınıza göre kadınım. Bazılarınıza göre her ikisiyim. Bazılarınıza göre hiçbiri değilim.
Bazılarınıza göre saf enerjiyim. Bazılarınıza göre en yüce duygu olan Sevgiyim. Bazılarınızın ne olduğum hakkında hiçbir fikri yok. Sadece BEN olduğumu bil. Saçınızı okşayan
rüzgarım. Bedeninizi ısıtan güneşim. Yüzünüzde dans eden yağmurum. Çiçeklerin havadaki kokusuyum. Çiçeklerin kokusunu taşıyan havayım. İlk düşüncenizin başlangıcıyım. Son düşüncenizin sonuyum. İlham anlarında size gelen fikirim. Onun doyumunun hazzıyım. En sevecenlikle yaptığınız şeyin duygusuyum. Bu duyguyu tekrar tekrar hissetmek isteyen parçanızım. Sizin için en uygun olan neyse oyum. Benimle bağlantı kurmak için yaptığınız ne kadar ritüel, merasim, meditasyon, gösteri, düşünce, şarkı, söz ya da davranış varsa ... Her şeyi Benim adıma yapıyorsunuz.
Niye Tanrı'dan bahsederken dişil sıfat kullanıyorsun? Sen dişi misin?
Ben ne erkek ne de dişiyim. Sadece sizin ataerkil düşünce sisteminizi sarsmak için dişil sıfat kullanıyorum. Eğer Tanrı'nin bir şey olduğunu düşünüyorsanız, o zaman Tanrı'nın diğer şey olamayacağını da düşünüyorsunuz. Bu da büyük bir hata.
Sayfa 61 - ... Ötesi
"İyi hissetmek", kendinize son düşüncenin gerçek, son sözün bilge, son davranışınızın sevgi olduğunu söyleme yolunuzdur.
Sayfa 103 - ... ötesi
Açgözlülük büyüklüğün yerini alınca şefkat ve anlayışa da yer kalmadı.
Sayfa 112 - ... ötesi
Eeeyyyyy Amerikaaa...:))
Amerika'nın temel ideali olan Kardeşlik Sevgisi yok oldu. Şimdi yeni Amerikan İdealizmi, kendi çıkarlarını korumak için keskin zekayı, hakkını arayanlara haddini bildirmek için keskin dili içeriyor.
Sayfa 113 - ... ötesi
Tüm saldırılar bir yardım çağrısıdır. Hiç kimse gerçekten birisini incitmek istemez. İncitenler istedikleri bir şeyi elde etmenin tek yolunun bu olduğu –hatalı- düşüncesine sahip oldukları için incitici, zarar verici davranışlarda bulunur...
Her şeyden haz alın.
Hiçbir şeye ihtiyaç duymayın.
İnsanlar da dahil.. Özellikle bir insana ihtiyaç duymak, ilişkiyi öldürmenin en kestirme yoludur.
Size ihtiyaç duyulmadığını hissetmekten hoşlanın. Bir insana verebileceğiniz en büyük armağan, size ihtiyaç duymamasını, sağlamak, bu gücü kazanmasında ona yardımcı olmaktır...
Sayfa 132
"Bir boyutta hepiniz, karşı çıktığınızı söylediğiniz şeyleri birlikte yarattınız ve yarattığınız için de siz seçtiniz. Ancak bu gelişkin boyuttaki düşünceye ulaştığınızda herşeyin sorumluluğunu kabul edebilir, ancak o zaman bazı şeyleri değiştirme gücüne erişebilirsiniz. Sizin dışınızda bir şeyin ya da birilerinin size bir şeyler yaptığı fikri taşıdığınız sürece bir şeyler yapabilme gücünüzden de kendinizi mahrum edersiniz. Ancak “ben yaptım” dediğinizde değiştirme gücünü kendinizde bulabilirsiniz..."
__
Şu anda zihninde varolan düşüncelere nasıl sahip olduğun hakkında bir fikrin var mı? Dünyan, senin zihnini, böyle düşünmen için maniple etmedi mi? Dünyanın zihnini maniple etmesi yerine, bunu kendinin yapması daha iyi bir yol değil mi? Başkalarının düşünceleri yerine, kendi istediğin düşünceleri düşünmek sana daha yararlı değil mi..?
__
Bu, tümüyle zihnin çalışma biçimidir, ruhunun değil...
Reaksiyon, daha Önce yaptığın bir aksiyonun tekrarıdır. ”Re-aksiyon”da yaptığın şey, gelen verileri değerlendirmek için, bellek bankanda aynı ya da benzer bir deneyim aramak ve daha önce verdiğin tepkinin aynısını yine vermektir. Bu, tümüyle zihnin çalışma biçimidir, ruhunun değil. Ruhun da kendi ”belleğinde” olan verilere göre değerlendirme yapmanı ister; şimdi ve burada, kendi gerçek deneyimini nasıl yaratabileceğini sana göstermek ister. Bu, sıklıkla işittiğiniz ”ruhsal arayış” deneyimidir. Ama ruhsal arayışınızı yapabilmek için sözcüğün tam anlamıyla ”aklınızı kaybetmeniz", akıl (ego) sürecinizi devreden çıkarmanız gerekir.
__
Sayfa 31
Duygular hilekâr olabilir.
Hepiniz herşeyi, çirkin şeyleri de söylediniz. Ama söyledikten sonra, artık size ”doğru” gelmediğini de keşfettiniz. Hepiniz duygularınızı ifade ettiniz. Korkudan kızgınlığa, utançtan öfkeye kadar her çeşit duyguyu ifade ettiniz. Ama ifade ettikten sonra , artık gerçekten öyle hissetmediğinizi de keşfettiniz...
Sayfa 36
Her element, bütün’ün kodlarına sahiptir.
Hiçbir şey bir başka şeyden daha ”yaşlı" değildir. HER ŞEYİ aynı anda yarattım ve Herşey şu anda var. ”Yaşlı" ve ”genç” ruhlar dediğin şey, bir ruhun farkındalık boyutudur.
Her biriniz Olmak’ın Tüm Boyutlarısınız. Olanın parçalansınız. Her parça Bütünün bilincini içinde taşır. Her element, bütün’ün kodlarına sahiptir. "Farkındalık”, bilincin uyanış deneyimidir. Bütünün
bireysel boyutunun Kendisinin farkında olmasıdır. Farkındalık (Özün farkındalığı), tam anlamıyla ben’in bilincidir. Daha sonra ben, diğerlerinin bilincine varır, daha sonra da diğerleri olmadığının bilincine uyanır; Her şeyin BİR olduğu bilincine. ’ En sonunda da Ben’e varır. Harikulade BEN!
**Tanrım, sen gerçekten Kendinden hoşlanıyorsun değil mi?
Sen hoşlanmıyor musun?
**Evet, evet! Gerçekten büyüksün!
___
Ne yazık ki, çoğu insan dünyanın durumundan memnun..
Ne yazık ki, çoğu insan dünyanın durumundan memnun. Bu yüzden “dünyamızın durumu pek değişmiyor. Çoğu insan benzerliklerin değil, farklılıkların ön plana çıkarıldığı, anlaşmazlıkların kavga ve savaşla çözümlendiği bu dünyadan memnun..
Çoğu insan, en güçlünün kazandığı, çoğunluğun doğruyu bildiğini varsaydığı, rekabetin gerekli olduğu, kazanmanın en önemli olduğu bu dünyadan memnun.
Böyle bir sistem, ”kaybedenler” yaratıyor olsa da sizin için önemli değil; siz ”kaybedenler” arasında olmadıkça.
Çoğu insan, böyle bir sistem, ”yanlış” oldukları için yargılanan insanları öldürse de, ”kaybedenleri” açlığa ve evsizliğe mahkum etse de, ”güçlü” olmayanları sömürse ve hapsetse de sistemden memnun.
Çoğu insan kendilerinden farklı olan herşeyi ”yanlış” olarak tanımlıyor. Dinsel farklılıklar başta olmak üzere sosyal, ekonomik ve kültürel farklılıklara anlayış göstermiyor. ...
Sayfa 73