Tanrı'nın Bir Tabiatı Var mı? kitaplarını, Tanrı'nın Bir Tabiatı Var mı? sözleri ve alıntılarını, Tanrı'nın Bir Tabiatı Var mı? yazarlarını, Tanrı'nın Bir Tabiatı Var mı? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yine ağır mı ağır bol uzun cümleli harika önermeleri olan ve beyni tamamen yakan bir felsefe kitabı daha sonra tekrar döneceğim kitaplar arasına bunu da ekliyorum. Kitapta anladığımı varsaydığım iki konu var sadece
1- "Kavram" üzerinden tanrının var olamayacağı düşüncesi
2- Dercartes'in ezeli doğrular önermesi ile tanrının varlığının ispatı
Tabi bu iki önermede yanlışlanabiliyor ama ben kitabı bir daha okuduğum zaman daha fazla bilgi sahibi olacağımı ümit ediyorum okuyan herkese derin saygılarımı sunuyorum
“Belki beşerî teknoloji bir gün ıstırabın, ihtiyacın, hastalığın ve hatta bizzat ölümün üstesinden gelebilir: belki böyle, belki değil. Fakat böyle olsa bile, Tanrı’dan bağımsız olduğumuzu ilan etmemiz en iyi ihtimalle gülünç kabadayılığın bir örneği olacaktır.”
Tanrı nihai olarak derin bir sırdır ve onu her kavrama ve anlama çabamızı bütünüyle ıskalar. Kavramlarımız olsa olsa onun varlığına dair, lafzen uygulanamayan metaforlar ve sembollerdir.
Dağlar, gezegenler, yıldızlar, parçacıklar, sen, ben ve geriye kalanlarımızın hepsi - hepimiz Tanrı tarafından yaratıldık ve onun müsamahasıyla varız. Diğer yandan o, varlığı ya da nitelikleri için bize bağımlı değildir.
Kant, Aquinas ve nominalistlere güzel eleştiri yapmış. Kitap giriş seviyesi için değil daha önce felsefe ve mantık bilginiz varsa okuyun. Plantinga, yaşayan en büyük filozof.
Maalesef, "Tanrının Bir Tabiatı Var mı?" kitabı benim için bir hayal kırıklığı oldu. Kitabın içeriği beni tatmin etmedi. Plantinga, Tanrı'nın varlığına dair felsefi argümanları ele alıyor ve teizm savunucuları için önemli olan bazı argümanları yeniden formüle edip eleştiriyor. Ancak, bu argümanlar ve savlar benim için ikna edici değildi ve kitabın felsefi açıdan yetersiz olduğunu düşünüyorum.
Kitap, bazı temel felsefi sorunların yüzeysel geçiştirilmesi nedeniyle eksik kalmış. Belirli argümanlar ve iddialar daha derinlemesine tartışılmamış ve konular hızla geçiştirilmiş. Bu da kitabın içeriğinin tam olarak anlaşılmasını zorlaştırmış ve okuyucu olarak beni tatmin etmedi.
Dilin akıcı olduğu doğru, özellikle felsefi içerikli bir kitap için oldukça anlaşılır bir üslup kullanılmış. Ancak kitabın içeriği ve tartışmaların yüzeyselliği, bu akıcılığın tadını kaçırıyor. Daha derinlemesine analizler ve argümanlarla zenginleştirilmiş bir yapıda olması, kitabın etkileyiciliğini artırabilirdi.
Sonuç olarak, "Tanrının Bir Tabiatı Var mı?" kitabı, felsefi açıdan benim için beklediğim değeri sunamadı ve beğenmediğim bir eser oldu.
Descartes mantığın ve aritmetiğin doğrularının Tanrı'nın iradesi tarafından özgür bir şekilde doğru kılındığını savunmuştur. Muhakkak ki bu doğruların zorunlu olduğunu açık ve seçik bir şekilde görüyoruz; onlar dünyamızda zorunludur ve zihinsel yeteneklerimizi bahşederken Tanrı zorunluluğu görmek için doğru türden açık ve seçik fikirler vermiştir. Fakat zorunlu olmalarına rağmen zorunlu olarak zorunlu değildirler; Tanrı başka şeylerin zorunlu doğrular olabileceği farklı türden bir dünya yaratmayı özgürce seçmiş olabilirdi
Öncelikle Tanrı niteliklerinden her biriyle özdeş ise bu durumda niteliklerinden her biri niteliklerinden her biriyle özdeştir, öyle ki Tanrı ancak bir niteliğe sahiptir. Bu Tanrı'nın birbirinden farklı niteliklere sahip olduğu açık gerçeğiyle düpedüz bağdaşmaz görünmektedir; örneğin o hem kudret hem de merhamet sahibidir ki hiçbiri bir diğeriyle özdeş değildir. İkinci olarak, Tanrı niteliklerinden her biriyle özdeş ise, bu durumda, niteliklerinden her biri bir nitelik olduğundan o da bir nitelik -kendi kendini örnekseyen bir niteliktir. Bu nedenle Tanrı sadece bir niteliğe sahiptir: kendisi. Bu görüş, hem açık hem de karşı konulmaz bir zorlukla karşı karşıyadır. Hiçbir nitelik alemi yaratmış olamaz, hiçbir nitelik her-şeyi-bilen olamaz veya doğrusu hiçbir şeyi asla bilemez. Tanrı bir nitelik ise bu durumda bir zat değil, sadece soyut bir nesnedir; bilgi ye, farkındalığa, güce, sevgiye veya hayata sahip değildir.
Tanrı nihai olarak derin bir Sırdır ve onu her kavrama ve anlama çabamızı bütünüyle ıskalar. Kavramlarımız olsa olsa onun varlığına dair, lafzen uygulanamayan metaforlar ve sembollerdir.