Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine

Leyla Navaro

Öne Çıkan Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine Gönderileri

Öne Çıkan Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine kitaplarını, öne çıkan Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine yazarlarını, öne çıkan Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Basit ama kimi insan için zor*
''Konuşma ve dile getirme, iletişimin sadece yarısıdır. İletişimin vazgeçilmez yarısıysa, karşıt tarafı duymaya açık olmak ve dinlemektir.''
Reklam
Yapmak istemediği bir şeyi yapmamayı seçmek, istek veya ihtiyaçlarını dile getirmek, duygu ve düşüncelerine sahip çıkmak, söze dökmek, kızdığı zaman bunu belirtmek bir insanı gerçekten “kötü” yapar mı? Ayrıca bunları yapan bir kadın “kötü” olarak niteleniyorsa, bunları yapan bir erkek nasıl niteleniyor? Bu gibi tanımlarda cinsiyet farklılıklarının ve çifte standartların bilincinde miyiz?
Sayfa 54
Kadın cinselliği, yüzyıllar boyu toplumlar tarafından denetlenmek, kontrol altında tutulmak istenmiştir. Bu kontrolün çok dolaylı ve “çekici” bir aracı, kadını sevimli ve “tehlikesiz” konuma getiren, kolay denetlenebilir “iyi” ve “cici” sıfatlarıyla sosyalleştirmektir.
Sayfa 55
Chodorow, cinsel rollerde sosyal değişimin, ancak ebeveynlik rollerinin kadın ve erkek tarafından paylaşılmasıyla mümkün olabileceğini savunur. Babaların da çocuk gelişimine katkıda bulunması, çocukların eğitim ve gelişim süreçlerinde sürekli ve diri ifadeli bir ilişkiyi devam ettirmesi, çocukların sorumluluklarını paylaşarak, dolaylı değil de anne gibi bire bir temasla yaşanan bir figür olması, çocukların özdeşleşebilecekleri cinsel rolleri anne tekelinden kurtardığı gibi, cinsel kimliklerinin oluşmasına da sağlıklı boyutlar kazandıracaktır.
Sayfa 39 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Kadınlar için onay almadan hareket etmek zamanla imkânsız hale dönüşür. Özellikle onaylanmayacak davranışlardan kaçınmayı öğrenir, onay alacakları, dolayısıyla da kabul görecekleri davranışlarda bulunmaya fazlasıyla gayret gösterir hale gelirler. Kızlar, kabul edilme, sevilme ve beğenilmelerinin onaya ne denli bağımlı olduğunu çok erken yaşta öğrenir. Anne veya babanın gözlerinde onay arayarak hareket etmek kızların erken yaşta edindiği önemli bir duyarlılık ve alışkanlıktır. Bunu ileriki yaşında eşinin gözlerinde arar. Bu duyarlılık gibi, uyum gösterme, sorun çıkarmama, itaat etme, özellikle kız ve kadınlardan beklenen ve çevrece beğeni alan oldukça "kadınsı" davranışlardır.
Sayfa 128 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
Aşkınızın gücü hastayı iyileştiremez, lütfen denemeyin!
Bepko ve Krestan'a göre, iyilik beklentilerinin kurgusunda yatan en çekici fantezi, “zor, kötü” adamı iyileştiren, sevgisi ve iyiliği ile yaşama, aileye döndüren “iyi, melek” kadın imgesidir. Özellikle TV dizileri ve filmlerde tekrarlanan bu imge kültürel bilincimize taht kurup yerleşmiştir. “Erkeğin değişmesi, düzelmesi, kötü alışkanlıklarından arınması için bir kadının aşkı yeterlidir” mesajını gerek doğrudan gerekse dolaylı olarak sürekli alırız. Bu yüceltilmiş kurtarıcı rolü, alkolik, kumarbaz, çapkın veya diğer kötü alışkanlıkları olan erkekleri “düzeltmek, iyileştirmek” için onlarla birlikte olmak isteyen kadınlara oldukça çekici gözükür. Şöyle ki, “Biz kadınlar, eğer çok çok iyi olursak, erkekleri kendilerinden, kendi zaaflarından, kötü alışkanlıklarından kurtarabiliriz."
Sayfa 57
" Pek çok kadında sık rastlanan depresif duygular, güvensizlik, aşırı duyarlılık, aşırı alınganlık, asabiyet, veya bu duyguların bedene atılıp psikosomatik rahatsızlıklara dönüştürülmesi, gerçekte kullanılmamış enerji ve potansiyelin bedende yarattığı "paslanma" etkileridir. Kullanılmayan enerjiler, kullanılmayan madenler gibi, pas tutmaya meyillidir. Ruhsal paslanma; derin güvensizlik, depresif duygular, asabiyet ve birçok psikosomatik rahatsızlığın kaynağıdır. Doktor ve psikologlara daha çok kadınların başvurmasının önemli nedenlerinden biri de, kadınların kısıtlanmış rolleri nedeniyle enerji ve potansiyellerini hakkıyla kullanamamaları sonucu, içine düştükleri yaşam engellenmişliğidir. "
Sayfa 105Kitabı okudu
Oysa, gerçek özgürlük önemli derecede sorumluluk içeren bir varoluş tarzıdır. Kendi başına karar vermek, öz değerlerini saptamak, yaptıklarının sonuçlarına, günah ve sevabına katlanmak, bunun sorumluluğunu da taşımak cesaret ister. Özgür olmak, yaşamının, davranışlarının, düşünce ve değerlerinin sorumluluğunu ve sonuçlarını yüklenebilme yürekliliğidir.
Olumsuz düşüncelere tükettiği enerjisini verim ve üretkenliğe dönüştürerek kendini gerçekleştirme yoluna girmişti.
Sayfa 105Kitabı okudu
251 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.