Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tarihi Değiştiren Keşifler

Ali Çimen

Tarihi Değiştiren Keşifler Gönderileri

Tarihi Değiştiren Keşifler kitaplarını, Tarihi Değiştiren Keşifler sözleri ve alıntılarını, Tarihi Değiştiren Keşifler yazarlarını, Tarihi Değiştiren Keşifler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Tarih, birçok kopyaya ama nadiren orijinal eserlere rastlayabileceğiniz bir resim galerisidir." Fransız düşünür Alexis de Tocqueville
Sayfa 87 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Vasco da Gama
Afrika kıyıları boyunca Müslümanların elindeki limanlara baskınlar düzenleyen Da Gama, Müslüman gemicilerin peşini, Hint alt kıtasının güneybatısındaki Malabar Sahili'nde de bırakmadı. Terör estirdi. Burada, Mekke'den dönmekte olan ve 200 kadar Müslüman hacıyı da taşıyan Meri adlı gemiyi ele geçirdi ve ateşe verdirdi. Yaklaşık 400 erkek, kadın ve çocuktan oluşan yolcuların hepsi ölene kadar, gemideki yangının dört gün boyunca canlı tutulmasını emretmişti. Ardından Kerala'ya ulaştı ve burada yakalayarak vücutlarını parçalattığı otuz balıkçıdan geri kalanları, ailelerinin bulması için akıntılara bıraktırdı. İşte kendisinden böylesine korkulan ve nefret edilen Da Gama, Asya sularındaki ilk Avrupalı deniz gücünün temellerini atmış olarak 1503'te evine dönüyordu.
Sayfa 86 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Rahip Kral John
Avrupalıların varlığına en az 4 asır boyunca inandıkları efsanevi kişiliktir. Evet, Avrupalılar 12. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar Müslüman ve Pagan Doğu'nun tam ortasında, Rahip Kral John'un önderliğinde Hristiyan bir ulusun yaşadığına inandılar. Buna göre John; içi altın ve gümüş dolu derelerin ve gençlik çeşmesinin bulunduğu bir ülkenin kralıydı, elinde saf zümrütten bir asa taşırdı ve ayrıca hazinesinde her yeri görebildiği bir de ayna bulunmaktaydı. Papalığa göre, John'un ülkesi Hindistan'daydı. Sonra Habeşistan'da ve en sonunda da Asya'nın merkezinde bulunduğuna karar verildi. Avrupalılar, bu söylentiye o kadar inanmışlardı ki John'un ordusuyla birleşip İslam ordularını yenmeyi düşündüler. Öyle ki, 1217'deki 5. Haçlı Seferi'nde Avrupalıların İslam ordularını yenmek için en büyük güvencesi, Rahip John'un ordularıyla yapacakları ittifak fikri olmuştu. Maceracılar, denizciler ve diplomatlar, asırlar boyunca hep bu varlığı ispatlanmamış krallığı arayıp durdu.
Sayfa 78 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Kolomb'un ölümü...
Hayatının sonlarında ise, bu gerçeği kabul etmemekteki ısrarından dolayı, Avrupa'da alay konusu olmuştu. Zaten son yıllarında gözden düşmüş, kırgın ama ne pahasına olursa olsun kararlılıkla vizyonunu hayata geçirmiş bir adam olarak 55 yaşında ölmüştü. Ama sonuç olarak, Hindistan ya da Japonya niyetine de olsa Amerika'yı keşfetmesi yeni bir çağ açıyordu: Keşifler Çağı! Avrupalılar için parlak, keşfedilenler için "trajik" ve karada Batılılara kök söktüren Müslümanlar için ise "dramatik" bir çağdı başlayan. Yeni toprakların doğal kaynaklarını ve bedava iş gücünü Avrupa'ya taşıyan denizaşırı imparatorluklar, ileride, Sanayi Devrimi'yle şaha kalkmalarını sağlayacak sermaye birikimini de bu sayede yapmış oluyorlardı.
Sayfa 74 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Daha önce bilinmeyen toprakları keşfettiğine dair kuvvetli deliller olsa da Kolomb; Japonya, Çin ve Büyük Han'ın hükümranlığının, keşfettiği bu topraklara çok yakın olduğuna inanmaya devam etti. Hatta saçma bir iddiada bile bulundu; dünya bir armut şeklindeydi ve armudun sapa doğru küçülen kısmından dolayı Asya'yı bulamamıştı!
Sayfa 74 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
1514'ten itibaren İspanyol fatihler, yerlileri 'Koşul'u (El Requerimiento) kabule zorlamaya başladılar. Buna göre ya "Kilisenin bütün dünyanın Hâkim'i ve İdarecisi" olduğunu kabul ediyorlar ya da cezasını çekiyorlardı. Koşul'un ceza faslında şunlar yazıyordu: Bizler sizleri, eşlerinizi ve çocuklarınızı alabiliriz ve onları köle yapabiliriz; Ekselansları'nın emirleri doğrultusunda satabilir veya kullanabiliriz ve sizin eşyalarınızı alabilir, verebildiğimiz her türlü ziyanı verebiliriz. Koşul, uygulamada sadece bir formaliteydi. Fatihler, genellikle yerlilere tercüme etmeden okuyup geçiyorlar; hatta bazı durumlarda olduğu gibi, mürettebat yerlileri öldürmek ya da köleleştirmek üzere daha karaya çıkmadan gemilerden okuyorlardı.
Sayfa 73 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Tordesillas Antlaşması
Buna göre Cabo Verde Adaları'nın 1.550 km. batısından, kuzey-güney doğrultusunda hayali bir çizgi çekildi. Çizginin batısında kalan keşfedilmiş ve keşfedilecek bütün bölgeler İspanya'nın, doğusundakilerse Portekiz'in olacaktı. O dönem için, bu iki ülkeyle denizlerde boy ölçüşecek durumda olmayan diğer deniz güçleri İngiltere, Fransa ve Hollanda'ysa olan biteni, seslerini çıkartamadan, uzaktan izlemekle yetinmişti. 1580 ile 1640 arasında Portekiz'in İspanya hakimiyeti altına girmesiyle antlaşma önemini yitirdi.
Sayfa 72 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Amerikan yerlilerinin cana yakınlığı ve uysallığı kendilerine pahalıya patlamıştı.
Sayfa 72 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Yerlilerle kurulan ilk temastan itibaren Kolomb'un aklında hep onlara hükmetmek vardı. Adamların şeker gibi bir kıvamda olduğunu fark ettiğinde sevinci ikiye katlanmıştı. Söz gelimi, 14 Ekim 1492'de günlüğüne "Elli adamla hepsini zapt etmek ve istediğimizi yaptırtmak mümkün" notunu düşmüştü. Bu düşüncesini de zaten kısa sürede hayata geçirecek, ikinci Amerika seferinden dönerken köle olarak satılmaları için birçok yerliyi İspanya'ya getirecekti. Yine Nisan 1493'te, seferinin en büyük destekçilerinden ve Fernando'nun maliye bakanı olan Luis de Santangel'e yazdığı mektupta, yerli halkın işlenmeye müsait doğası hakkındaki samimi düşüncelerini dile getiriyordu: Çok basitler ve sahip oldukları şeyler konusunda çok cömertler, öyle cömertler ki, kendi gözüyle görene kadar kimse onlara inanmıyor. Sahip oldukları ne olursa olsun, eğer isterseniz asla hayır demiyorlar, aksine o kişiyi kabul etmesi için davet ediyorlar ve sanki kalplerini çıkarıp vereceklermiş kadar çok sevgi gösteriyorlar.
Sayfa 71 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Yerli halkın köleleştirilmesi
Yeni Dünya'daki yerlilerle ilk karşılaştığı gün Kolomb, günlüğüne şu notları almıştı: "Bunlardan iyi hizmetkâr olur. İnşallah dönüşümde buradan altı yerliyi siz ekselansları için getireceğim." Nitekim öyle de yaptı. Bu yerliler daha sonra Kolomb İspanya'ya döndüğünde, Barcelonna ve Seville sokaklarında gezdirilerek halka gösterilmişti. Bu talihsiz isimsizler, aynı zamanda Avrupa'yı köle pazarı yapacak sürecin ilk Amerikalı kurbanları olarak tarihe geçecekti.
Sayfa 70 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
143 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.