Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Saklı Kurtlar 1

Taş Melek

Murat Şenol Kayır

Taş Melek Sözleri ve Alıntıları

Taş Melek sözleri ve alıntılarını, Taş Melek kitap alıntılarını, Taş Melek en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ve bugünlerde diyorlar ki: "Başkent sokaklarında bir Kara Kurt dolaşmaktaymış, çok uzaklardan, puslu dağlardan inip gelmiş.İntikam için mi yoksa ellerinde masum kanı olanlar için mi geldi bilinmez... Ama bildiğimiz bir şey var, her kim için geldiyse, göz göze geldikleri an şimşekler çakacak, kalpler yerinden çıkacak, bir şehir yanacak ve bu ateşle, bir millet uyanacak!"
Sayfa 254Kitabı okudu
Babasını daha bebekken kaybetmiş, anne sevgisini ise çok kısa bir süre yaşayabilmişti. Kimsesizliğe ve sevgisizliğe çocuk yüreğiyle alışmaya çalışırken, hiç tanımadığı birileri ona kollarını açmış, o da hiç tereddüt etmeden bu durumu kabul etmişti. Götürüldüğü yerde, tıpkı onun gibi başka çocuklar da vardı. İlk andan itibaren, hep özel oldukları anlatıldı. Yıllarca birlikte eğitilip, en iyiler tarafından yetiştirildiler. Sıradan insanlar için çok zor olan sınavlardan geçirildiler. Sadece başarabilenler diğerlerinden ayrıldı. Zamanı geldiğinde kendileri de, çok özel olduklarına inandılar. Artık onlar eğitmenlerinin de söylediği gibi; bu milletin en seçkin askerleri, damarlarında kurt kanı dolaşan bekçileriydi.
Reklam
Komutan; hiç tanışmamış olsalar bile, Kurt ailesinin hangi üyelerinin, hangi görevler konusunda yetiştirildiklerini, uzmanlık alanlarını gayet iyi biliyordu. Ak Kurtlar; çoğunlukla kadınlardan seçilir, kimya, tıp, psikoloji bazen de lojistik konularında sıkı eğitim alırlardı.
Bir kez daha, "Gitme!" diye haykırarak uyandı uykusundan.Yine meleğini, biricik kızını görmüştü rüyasında.Her seferinde, o en sevdiği bembeyaz elbisesiyle gelip gülücükler saçıyor, kısık bir sesle, "Gidiyorum... Beni bul baba." diyor ve gözden kayboluyordu.
Anadolu'nun kutsanmış ve bereketli topraklarında 3800 yıllık bilinmez..
ÖNSÖZ Bu eser; en üst düzey gizlilik etiketine sahip istihbarat dosyaları ve KURT SOYU'nun emanetleri kaynak alınarak hazırlanmıştır. Gizli bilgi ve belgelerin kamuyla paylaşılması suç teşkil edeceğinden, zorunlu olarak birçok gerçek sizlere, kurgulanarak anlatılmıştır. Yıllarca süren bir çalışmayka; konuya ilişkin rapor, görüş, tanık ifadesi, plan ve fotoğraflar titizlikle incelenmiş, binlerce sayfa doküman kontrol edilmiş, ilgililerle mülakatlar yapılmıştır. Kitaplarımızda söz edilen sırların milletimizle paylaşılmasında hayatları pahasına bilerek ya da bilmeyerek katkısı olan sayısız cesur insana ve bu kadim toprakların GERÇEK EVLATLARINA adanmıştır.
MÖ 18. yy. / Hattuşa
Önce geceyi bölen bir çığlık duyuldu. Tıpkı başka geceler, başka evlerden duyulan çığlıklar gibi. Sonra taş evin tahta penceresindeki boşluktan çıkıp, puslu ve soğuk havada uzunca bir yol aldı. Giderek zayıfladı, kentin sur duvarkarına çarpıp, diğerleri gibi kayboldu. Ta ki bir yenisi duyulup, kaybolana kadar... Çığlığın sahibi, ölen kocasının yaralar içinde kalmış yüzünü yavaşça örttü. Korku içinde kendisine bakan çocuklarına dönüp; 'sabah olunca, yakarız' dedi. Her ev ölüm, her gün acı doluydu. Umutsa; sırasını bekleyenler için, korkup saklanmış bir çocuktu...
Reklam
İnsanların, ailelerin, hatta devletlerin sakladığı sırlar olabilir ama bazı sırlar, tüm insanlığa aittir.Bazen bu sırrı korumanın en iyi yolu da onu herkesle paylaşmaktır.Yaratıcı, bazı gizemlerin bilinmesini istemeseydi, eminim onu bulmamıza yardımcı olacak işaretleri de sonsuza dek saklardı.
Sayfa 251Kitabı okudu
Hrozny, o köye tercümanla birlikte bizzat gitti. Savaş şartlarının da etkisiyle, yokluk ve sefalet vardı. Köylüler, çaresizdi. Aradığı köylüyü, hasta yatağında buldu. Zavallı adam, neredeyse bir deri bir kemik kalmış, halsizlikten bitap düşmüş, vücudunun bazı yerlerinde iyileşmeyen yaralar oluşmuştu. Yerinden doğrulmakta bile zorluk çekiyordu. Arkeolog, köylüye sormak istediği soruları tercümana söyledi. Aldığı cevaplar ise: Hugo'nun ekibinde, yıllarca çalışmış. Onu çok severmiş. Öldüğünü duyduğunda çok üzülmüş. O uğursuz heykelle ilgili konuşmak istemiyor. Hugo'nun ve iki arkadaşının, o heykel yüzünden öldüğünü, kendisinin de yakında öleceğini söylüyor. O heykel lanetli, diyor. Çok merak ediyorsanız, kendiniz gidip bakın!!!
Almanların, Hrozny'nin İstanbul'dan gönderdiği bilgiler üzerine sfenksin Berlin'e getirilmesi kararını vermesi yaklaşık bir yılı buldu. Bu kararı vermelerinde; savaşın artık sona yaklaşıyor olması, durumun Almanya ve Osmanlı İmparatorluğu için pek de parlak görünmemesi etkili olmuştu. Bir daha böyle bir fırsatı hiç bulamayabilirlerdi.
Oldu olası severdi yağmuru... herkes kaçarken o, bulabildiği her fırsatta iliklerine kadar ıslanır: -Delirdin mi? diyenlere; - Biz onunla arkadaşız, günahlarımdan arındırıyor beni! derdi. Acaba saatlerce, ağlayan bulutlara eşlik etmesi, kendi hiç ağlayamadığı için miydi?
155 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.