Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Saklı Kurtlar 1

Taş Melek

Murat Şenol Kayır

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Ve bugünlerde diyorlar ki: "Başkent sokaklarında bir Kara Kurt dolaşmaktaymış, çok uzaklardan, puslu dağlardan inip gelmiş.İntikam için mi yoksa ellerinde masum kanı olanlar için mi geldi bilinmez... Ama bildiğimiz bir şey var, her kim için geldiyse, göz göze geldikleri an şimşekler çakacak, kalpler yerinden çıkacak, bir şehir yanacak ve bu ateşle, bir millet uyanacak!"
Sayfa 254Kitabı okudu
Komutan; hiç tanışmamış olsalar bile, Kurt ailesinin hangi üyelerinin, hangi görevler konusunda yetiştirildiklerini, uzmanlık alanlarını gayet iyi biliyordu. Ak Kurtlar; çoğunlukla kadınlardan seçilir, kimya, tıp, psikoloji bazen de lojistik konularında sıkı eğitim alırlardı.
Reklam
Bir kez daha, "Gitme!" diye haykırarak uyandı uykusundan.Yine meleğini, biricik kızını görmüştü rüyasında.Her seferinde, o en sevdiği bembeyaz elbisesiyle gelip gülücükler saçıyor, kısık bir sesle, "Gidiyorum... Beni bul baba." diyor ve gözden kayboluyordu.
Anadolu'nun kutsanmış ve bereketli topraklarında 3800 yıllık bilinmez..
ÖNSÖZ Bu eser; en üst düzey gizlilik etiketine sahip istihbarat dosyaları ve KURT SOYU'nun emanetleri kaynak alınarak hazırlanmıştır. Gizli bilgi ve belgelerin kamuyla paylaşılması suç teşkil edeceğinden, zorunlu olarak birçok gerçek sizlere, kurgulanarak anlatılmıştır. Yıllarca süren bir çalışmayka; konuya ilişkin rapor, görüş, tanık ifadesi, plan ve fotoğraflar titizlikle incelenmiş, binlerce sayfa doküman kontrol edilmiş, ilgililerle mülakatlar yapılmıştır. Kitaplarımızda söz edilen sırların milletimizle paylaşılmasında hayatları pahasına bilerek ya da bilmeyerek katkısı olan sayısız cesur insana ve bu kadim toprakların GERÇEK EVLATLARINA adanmıştır.
İnsanların, ailelerin, hatta devletlerin sakladığı sırlar olabilir ama bazı sırlar, tüm insanlığa aittir.Bazen bu sırrı korumanın en iyi yolu da onu herkesle paylaşmaktır.Yaratıcı, bazı gizemlerin bilinmesini istemeseydi, eminim onu bulmamıza yardımcı olacak işaretleri de sonsuza dek saklardı.
Sayfa 251Kitabı okudu
Hrozny, o köye tercümanla birlikte bizzat gitti. Savaş şartlarının da etkisiyle, yokluk ve sefalet vardı. Köylüler, çaresizdi. Aradığı köylüyü, hasta yatağında buldu. Zavallı adam, neredeyse bir deri bir kemik kalmış, halsizlikten bitap düşmüş, vücudunun bazı yerlerinde iyileşmeyen yaralar oluşmuştu. Yerinden doğrulmakta bile zorluk çekiyordu. Arkeolog, köylüye sormak istediği soruları tercümana söyledi. Aldığı cevaplar ise: Hugo'nun ekibinde, yıllarca çalışmış. Onu çok severmiş. Öldüğünü duyduğunda çok üzülmüş. O uğursuz heykelle ilgili konuşmak istemiyor. Hugo'nun ve iki arkadaşının, o heykel yüzünden öldüğünü, kendisinin de yakında öleceğini söylüyor. O heykel lanetli, diyor. Çok merak ediyorsanız, kendiniz gidip bakın!!!
Reklam
Almanların, Hrozny'nin İstanbul'dan gönderdiği bilgiler üzerine sfenksin Berlin'e getirilmesi kararını vermesi yaklaşık bir yılı buldu. Bu kararı vermelerinde; savaşın artık sona yaklaşıyor olması, durumun Almanya ve Osmanlı İmparatorluğu için pek de parlak görünmemesi etkili olmuştu. Bir daha böyle bir fırsatı hiç bulamayabilirlerdi.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.