Taşıdıkları Şeyler
Tim O'BrienTaşıdıkları Şeyler Sözleri ve Alıntıları
Taşıdıkları Şeyler sözleri ve alıntılarını, Taşıdıkları Şeyler kitap alıntılarını, Taşıdıkları Şeyler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Olgun bir aşkın bütün tonlarına ve karmaşıklığına haizdi, çünkü tarif edecek sözcükler bulunmamıştı henüz. Çünkü kıyaslamalara, kronolojilere ya da biçimlere sabitlenmemişti."
Aşk
ve bütün günü kahve ve sigara içerek, uzun zaman önce gördüğümüz ve yaptığımız, hayatımızda taşımaya devam ettiğimiz şeyler üzerine konuşarak geçirdik.
Sayfa 30Kitabı okudu
Cesaretten Söz Açılmışken
Aralıksız yağan yağmur. Kemiklere işleyen soğuk. Bütün gece oturup kemiklerine işleyen soğuğu hissetmek cesaretlerin en büyüğüydü bazen. Cesaret her zaman bir evet ya da hayır meselesi değildi. Bazen aşamalı gelirdi, soğuk gibi; bazen bir noktaya kadar çok cesur olur ve o noktayı geçince o kadar cesur olamazdın. Bazı durumlarda inanılmaz şeyler yapabilir, düşman ateşine doğru yürüyebilirdin, fakat o kadar da güç olmayan başka durumlarda gözlerini açık tutmakta zorlanabilirdin.
Sayfa 131 - SirenKitabı okudu
Yirmi yıl geriye bakınca o yaz yaşadıklarım başka bir boyutta gerçekleşmiş olabilir mi diye düşünüyorum bazen, hayatın yaşanmadan önce var olan ve daha sonra devam ettiği yerde. Hiçbiri gerçekmiş gibi gelmiyor.
Sayfa 50Kitabı okudu
Duygularım öfkeden dehşete, dehşetten şaşkınlığa, şaşkınlıktan suçluluğa , suçluluktan hüzne kayıyor, sonra tekrar başa, öfkeye dönüyordu. Bir tür hastalık hissediyordum içimde. Gerçek bir illet.
Sayfa 42Kitabı okudu
"Bir yasa olmalı, diye geçirdim aklımdan. Savaşı destekliyorsan, bedelini ödemeye değdiğini düşünüyorsan, sen de kendi değerli kanını tehlikeye atmalıydın."
Bir anlık bir dikkatsizlik, yanlış bir karar ya da aptalca bir davranış sonsuza dek sürecek bir sonuç doğurabiliyordu.
Sayfa 157Kitabı okudu
Bazen kazanırsın ve bazen kaybedersin.
Ve bazen anımsamak insanı bir hikâyeye götürür, bu da onu ebedi kılar.
Duygularım öfkeden dehşete, dehşetten şaşkınlığa, şaşkınlıktan suçluluğa, suçluluktan hüzne kayıyor, sonra tekrar başa, öfkeye dönüyordu.