Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tavşanın Randevusu

İsmet Özel

En Eski Tavşanın Randevusu Gönderileri

En Eski Tavşanın Randevusu kitaplarını, en eski Tavşanın Randevusu sözleri ve alıntılarını, en eski Tavşanın Randevusu yazarlarını, en eski Tavşanın Randevusu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanoğluna hayatın anlamı hakikate erdiği zaman değil,sadece derdiyle dertlenecek insanı bulunca ayan olur.
Çünkü bakın IV.Henri ne söylemiş: "Krallığımda her pazar günü tenceresine bir piliç koymaya muktedir olmayacak derecede fakir bir köylü hiç kalmasın isterim."
Reklam
Dostum azdır diye üzülüyorsan teselliyi düşmanlarının çokluğunda arayabilirsin.Kişinin felaketi istediği sayıda (veya hiç) dosta kavuşamayışında değil,düşman olunamayacak kadar silik bir hayat çizgisi takip edişindedir.
Sizin düşmanınız sizin hedefinize sizden önce ulaşandır.Eğer düşmanım olmasın diyorsanız,kendinizi insanların elde etmek için can attıkları bütün başarılardan ve o başarıları sağlayacak çabalardan uzak tutun.Çünkü insanların dikkatini celbedecek kadar başarıyla uygulamaya konulmuş bütün sanatlar düşman kazanma sanatı yerine geçer.
Yönetimler despotik nitelikleri dolayısıyla uğradıkları saldırıyı savmak için çeşitli yollar dener.Bunlar arasında ilk başvurulan "dış düşman" öcüsüdür.Baskı altında tuttukları insanları dış düşmanla korkutarak yalnızca uğradıkları eziyete razı olmalarını teminle kalmaz,ezilen insanların zorbaların gücüne güç katması da böylelikle sağlanır.Despotlar altından kalkamadıkları her mesele yüzünden halkın dikkatini ülke sınırları dışında bir tehlikeye çevirmeyi denemişlerdir.Bu yöntem dış düşman ne derecede gerçekse o derecede despotun işine gelir.Dış düşman öcüsü yalnızca bir kuruntu ise başvurulan yöntem despotun başını yiyebilir.
Sayfa 121Kitabı okudu
144 syf.
6/10 puan verdi
·
20 saatte okudu
Hep birşeylere geç kaldığına inandırılan, zenginleşirken yozlaşan, darbelerden yorgun bir ülke Türkiye... Tilkilerden, tazılardan kaçmaya harcaması gereken enerjiyi randevusuna yetişmek için harcayan ön ayakları kısa arka ayakları uzun tavşan... Okurun kendi kendine şu soruları sormasına sebep oluyor: -Gerçekten bir randevumuz var mı? -Varsa, bu randevu bizi yorma ve oyalama taktiği olabilir mi? -Bu randevuya yetişmemiz gerekli mi?  -Gerekliyse, biz bu randevuya geç kaldık mı? Geç kalmışlığımızı bir nevi topluma sonradan eklenen unsurlara bağlayan yazar; inkilapları kediye giydirilmiş eldiven olarak görüyor. Bugün yaşanan problemleri bu değişime bağlıyor. Küresel düzeyde oynanan pokerde nasıl blöfleri yediğimizi elimize iyi kart geldiğinde nasıl kuyruk salladığımızı gözler önüne seriyor. Siyaset ekonomi toplum kültür vs. konulara farklı bir bakış açısı sunuyor. Yazar görüşlerini çeşitli hikaye, söz, atasözü ve deyimlerle desteklemiş. Katılmadığım birçok nokta olsada katıldığım yerler de mevcuttu. İyi okumalar...
Tavşanın Randevusu
Tavşanın Randevusuİsmet Özel · Şule Yayınları · 2004166 okunma
Reklam
İpekböceklerinin kozalarını ördükten hemen sonra ve henüz kelebekleşip kozayı delmeden fırınlanarak veya haşlanarak öldürülmeleriyle ipek elde edildiğini bilirdik.
Yaşanan hiçbirşeyin alelade olmadığını, fevkaladeliğin nice yalın olayda saklı bulunduğunu bilmek harikulade!
Yazar mesleğinin zirvesine dile getirdiği düşünceler sebebiyle değil, yazı aracılığıyla gerçekleştirdiği simsarlık yüzünden ulaşır.
Gönülden kopan bir söz insanı üç kış ısıtmaya yeter.
Sayfa 22 - Şule
415 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.