Fakat kökleşmiş muhabbetlerin, kalplerden ister istemez sökülmeleri gibi bir korkunç an gelip çattığı vakit insanın bütün varlığından, hissiyatından, ruhundan derinden derine bir şeyler de kopar, beyninden en ince sinirlerine kadar tüm varlığı sızlar, yanar. Bu korkunç hakikatı bir türlü zihni kabul etmek istemez. Bu hal o kadar feci ve acıdır ki sevdalı için bir daha başlamak imkanı kalmazken o zavallı ümitsizliğin haddinde çıldırmak korkusuyla hala tutunabilecek en zayıf ümit noktaları araştırmaktan kendini alamaz. Hala bir hiçten medet umar.
Maddi tarafımız bu alçak dünyaya cazibe zincirleriyle bağlı… Ölsek parçalarımız bu kara toprağın içinde dağılıp çürüyecek. Yine burada kalacak. Hayatın neticesi bu, müebbet kürek cezasından kurtulmuş tek insan yok.
Dünya esasından değişir, bütün sanat kaideleri ticaret dönüşür. Sizin o eski kafanız yine odur. Gericiliği selamet zannedersiniz, Müslümanlıktan dem vurursunuz. Müşteri aldatmaktan da çekinmezsiniz.