En Eski Tek Tadımlık Hayat kitaplarını, en eski Tek Tadımlık Hayat sözleri ve alıntılarını, en eski Tek Tadımlık Hayat yazarlarını, en eski Tek Tadımlık Hayat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tek Tadımlık Hayat kitabını ben "Tek Tadımlık Kitap" olarak tanımlıyorum. Eğer vaktiniz varsa bir oturuşta 1-2 saatte okuyabilirsiniz bu kitabı. Basit bir dille yazılmış ve çabuk okunuyor.
Kitabın konusuna gelirsek: kitabın yazarı Lee Lipsenthal 54 yaşında evli, 2 çocuğu olan, mutlu ve başarılı bir doktor. Hayatı mükemmel görünen ve hepimizin yaşamak isteyeceği bir hayat ama işte hiçbir şey sonsuza kadar güzel gitmiyor. 54 yaşındaki bu doktora yemek borusu kanseri teşhisi konuyor ve bu hastalığa yakalananların ölme oranı %90. Kitap doktorun bu hastalıkla mücadele edişini, hayata tutunmasını ve kendini ölüme hazırlamasını anlatıyor. Kitabın sonunda ölüp ölmediğini ise söylemeyeyim belki siz de kitabı okursunuz. Eğer kitabın sonunda ne olduğunu öğrenmekten nefret ediyorsanız o zaman kitabın arka kapağının iç kısmını okumanızı tavsiye etmem çünkü orada ne olacağı yazıyor.
Açıkçası bu kitap zaten elimde olmasaydı para verip de almazdım. Size de tavsiye edebileceğim kadar iyi değil. Eğer hızlı okuyacağınız, size hayat sevinci verecek, sizi motive edecek bir kitap okumak istiyorsanız tercih edebilirsiniz. yoksa okunacak daha iyi çok kitap var, onlardan birini okuyun.
Hepimiz bir gün öleceğimizi biliyoruz; kişi başına düşen ölüm oranı hala yüzde yüz. Ama hayatımızı tehdit eden bir hastalığımız çıkmadıkça ya da bu birinin başına gelmedikçe bunu pek düşünmüyoruz. O saatten sonra da öleceğimiz fikrine alışmak çok kolay olmuyor.
Ölümün farkında olmak ayaklarınızın yere basmasını sağlar.Hayatımızda anlam ifade eden arkadaşlarımız ve bize mutluluk veren ailemizle olmanın bizi ne kadar mutlu ettiğini görürüz.
Önyargılar algıları sınırlar. Görmek inanmaktır, ama çoğunlukla neye inanıyorsak onu görürüz. Çalışmalar sürekli olarak dünyanın nasıl olduğuna inanmak istiyorsak algılarımızı da o şekilde filtreledigimizi gösteriyor.
Ölümle karşılaşıp oğlum kabullenmek, önyargılarınızı da inançlarımızla köküne kadar sarsar. Bu bizi korkutabilir ve bize ağır gelebilir ya da bize yepyeni bir dünyanın kapılarını açarak yeni deneyimler yaşama olanağı tanıyabilir.