Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

MacKinnon’s Rangers Serisi 1

Teslimiyet

Pamela Clare

Teslimiyet Gönderileri

Teslimiyet kitaplarını, Teslimiyet sözleri ve alıntılarını, Teslimiyet yazarlarını, Teslimiyet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
392 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
MacKinnon kardeşleri seviyorum. Bildiğimiz historical romanslardan ayrı tutuyorum seriyi. 1750li yılların Amerikasında geçiyor çünkü. Cicili bicili lordlar leydiler yok. Savaşın hüküm sürdüğü tekinsiz topraklar var. Iain MacKinnon ve kardeşleri topraklarından sürgün edilmiş ve yine onları sürgün eden İngilizlerin oyunu ile onlarla Fransızlara karşı savaşmak zorunda bırakılmışlar. Anne Burness Campbell ise amcasının zulmüne uğrayıp bir hırsız olarak damgalanmış ve koloniye gönderilmiş. Anne satılmış olduğu çiftlik baskına uğrayınca canını kurtarmak için kaçarken Iain O'nun kurtarıcısı olacaktır. Bundan sonrası ise yalanlar, düşman aileler, sadakat, tutku ve savaş dolu bir hikaye.
Teslimiyet
Teslimiyet
Pamela Clare
Pamela Clare
Teslimiyet
TeslimiyetPamela Clare · Koridor Yayıncılık · 2011109 okunma
Başta Iain'ın bir barbar olduğunu düşünmüştü ve haklıydı da. Ama Iain'da ruhunun derinliklerine işlemiş olan dağlar kadar güçlü bir onur ve cesaret vardı. Onur ve cesaret; bunlar bir centilmenin özellikleri değilse neydiler?
Sayfa 176 - AnnieKitabı okudu
Reklam
"Audentes fortuna iuvat" Şans cesurlardan yanadır.
Sayfa 38 - Iain MacKinnonKitabı okudu
392 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Selam millet ‍ #illekitapilehistoricalokuyoruz grubumuzun bu ay ki kitabı ile geldim Resmen #historical okumak başka bir duygu diyebilirim ve seriye ilk kitabından tutuldum Kitabın konusuna gelecek olursak Iain MacKinnon ve kardeşleri İskoç olsalar da İngiliz kraliyetine hizmet etmeye zorunlu bırakıldılar. Kızılderililer kadar barbar ve güçlü
Teslimiyet
TeslimiyetPamela Clare · Koridor Yayıncılık · 2011109 okunma
Kadınlara vuran adamlar, annelerinin onları verdiği hayatı hak etmezlerdi.
Kadınları ile çocukları da savaşa katmak kuşkusuz en kötü günahlardandı. Masumiyetin özüne zarar vermeye ya da başlangıcındaki hayata son vermeye çalışan adamlar adam değillerdi.
Reklam
İain gömleğini başının üzerinden çıkarıp kenara atarak yavaşça ona doğru yürüdü. “İskoçlarla ilgili eski bir hikaye vardır, bilir misin Annie?” Korkmuş ama gözlerini İain’ ın şarap rengi meme uçlarından ya da göğsündeki kıllardan alamayan Annie müdesinin çalkalandığını hissetti ve isteksice geriye doğru bir adım attı. “Evet.” İain hızla belindeki silahları -iki tüfek ve bir av bıçağı- çıkarıp masaya koydu. “O zaman bir İskoç lordunun, sevdiği kadına bir başkası sahip olursa ne yaptığıyla ilgili hikayeyi de duymuşsundur.” Annie İain’ ın gözlerinin içine baktı ve bununneden söylediğini merak etti. “Evet.” “Ne yaptığını da biliyor musun, Küçük Hanım? Artık İain önünde durmuş, ondan güçlü olduğunu gösteriyordu. “İain, neden…?” Ama İain elini pantolonuna götürdüğünde Annie’ nin dili tutuldu. “İşte o zaman kadını zorla alıp ona sahip olur.”
“Endişelenme, tatlım.” Annie İain’ ın yüzünü avuçlarının içine aldı. “Nasıl endişelenmem? Her an ölüm tehlikesiyle yaşıyorsun.” “Senin için bir adın önde olmaya söz veriyorum.”
“Mo rún-sa.” Tatlı sevgilim. Mı stòr.” Hazinem. “Mo ribhin.” Perim.
O avuntuydu. O güzeldi. O hayattı. Ve İain onu istiyordu.
Reklam
Annie kollarının arasında kasıldı. “Ben burada güvendeyim.” “Hayır, Annie. Benim hakkımda düşündüğün şeylerin çoğu doğru. Ben bir barbarım. Kalırsan yatağına girip senden bir öpücükten fazlasını almam uzun sürmez. Sen de biliyorsun. Bak kalbin ne kadar hızlı çarpıyor! Burada kalırsan olacaklar belli.”
Başparmağını Annie’ nin dolgun alt dudağına gezdirdi. “Artık tek merak ettiğim şey, mo leannan, bu olmadam nasıl yaşıyormuşum.” Sonra Annie’ nin dudaklarına kendi dudaklarını yapıştırdı.
Bunu neden yaptığını daha sonra kendine bile itiraf edemeyecekti. Belki duyduğu acı yüzündendi. Belki de kıskançlıktan çıldırmıştı. Ona bağırıp, çağırmak, öfkesini kusmak, boğazına yapışmak istiyordu. Ancak kendini onu öperken, başka bir adamın ele geçirmek istediği dolgun dudaklarına kenetlenmişken buldu.
Annie, İain’ ın oldukça ince ruhlu olduğunu fark etti. Bu düşünce onu şaşırtmıştı. Bir erkeğin nezaketi ona göre balo salonunun ötesine geçemezdi; bir adam ya dört çift dansında yeteneklidir ve ayakkarına basmadan dans eder ya da bunu başaramazdı. Ama buradaki incelik başkaydı -eğitilmemiş, içgüdüsel, hayvani bir incelik.
“İain, ı zayıf düşüren Annie’nin yumuşaklığıydı. Bombalı bir saldırıya karşı koyabilirdi. Ya da balta darbelerine. Ya da süngülü bir saldırıya. Ama onun ellerinin yumuşak dokunuşuna, dişi yumuşaklığına, gözlerindeki şefkate direnemiyordu.”
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.