Bu kitap sizden tek bir şey istiyor: içinde yaşadığımız dünya hakkında durup biraz daha derin düşünmek.
Genç yetişkin türünde görmeye alıştığımız John Green'in kurgusal olmayan ilk kitabı, insanlık hakkında bilinmeyen ve yanlış hatırlanan hikayelere daha derin bir bakış açısıyla alarak çerçevelenmiş olsa da, yazarın kendisine daha derin bir bakışla yaklaştığını görüyoruz. John Green’e aşina olanlara daha çok hitap edecek bir kitap ama yine de aşina olmasanız bile okumaya değer olduğunu düşünüyorum.
The Anthropocene Reviewed, küçümsemeden, zekice yazılmış bir kitaptı. Green, size dünyanın neden böyle olduğunu anlatmaktan çok, sizi yaşam, insanlık, umut, geçmiş ve gelecek hakkında bir sohbete davet ediyor.
Tek gerçek eleştirim kısa olması. Kitap, kompozisyondan kompozisyona uçuyor, her birini sindirilebilir ve her bir ayrı çalışmayı dokunaklı hale getiriyor. Son yazıya geldiğimde daha fazla olmasını bekliyordum. Aslında düşününce “son” diyemem, bu sadece bir anılar topluluğuydu, ama zaten hayat da böyle değil mi? - bazen noktaları kendimiz birleştirmeliyiz.