Bir ruh bulantısı, korkunç, mide bulandırıcı bir keder hissetti, öyle derin bir melankolik yorgunluktu ki, bundan ölecekti. Son bilinçli düşüncesi, hayattan tiksinmek oldu; duyuları ona yalan söylemişti. Dünya enerji ve sevinçten değil, pislik, ihanet ve dermansızlıktan yapılmıştı. Yaşamak nefret verici bir şeydi, ölüm de ondan iyi değildi ve evrenin bir ucundan bir ucuna bu ilk, son ve yegâne hakikatti.