Tih'ten Çıkış
Muhammed KutubTih'ten Çıkış Sözleri ve Alıntıları
Tih'ten Çıkış sözleri ve alıntılarını, Tih'ten Çıkış kitap alıntılarını, Tih'ten Çıkış en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...tevâkül (hazır yiyicilik), olumsuzluk, bilgisizlik hurafe, donukluk, zayıflık, sebeplere sarılmayı terk edip oturmak... İslâm'dan olan şeyler değildir.
Sayfa 42 - BurucKitabı okudu
Beklenen yarının yolu; güllerle, çiçeklerle döşenmiş bir yol değildir... Aksine bu yol dikenlerle, acılarla, kanlarla çevrilmiştir... Yolda düşecek şehidlerin kanları ile...
Sayfa 135 - BurucKitabı okudu
Barış yok, mücadele ve kavga kaçınılmaz...
Sayfa 113 - BurucKitabı okudu
İslam dünyası, genel olarak, hiçbir zaman şimdikinden daha zayıf düşmemiştir.
Sayfa 136 - BurucKitabı okudu
Bu ümmet sapmış olduğu dinin gerçeğine dönecek yerde, dinini büsbütün bıraktı ya da büsbütün bırakacak noktaya geldi.
Sayfa 47 - BurucKitabı okudu
Lâ ilâhe illallah'ın gereklerini bilmek ayrı bir şeydir, önce ruhun içinde, sonra toplumun yapısında onun gerçeğini, gereklerini uygulamak ayrı ve farklı bir şeydir. Bundan dolayı insanlara -bütün zaruret ve önemine rağmen -lâ ilâhe illallah'ın gereklerini öğretmek tek başına yetmez. İstenen, bu gereklerin kişinin kendisinde ve hayatında gerçekleştirilmesidir. İşte vazgeçilemeyecek eğitimin önemi de budur. En azından temeli teşkil edecek kesimde böyle bir eğitim bulunmayacak olursa, hareket vâkıası olmayan bir takım sloganlardan ibaret kalmaya devam edecektir... Allah katında iktidar konumuna getirilmeye layık olmayacaktır, insanları değişimin mümkün olduğuna inandıramayacaktır.
Sayfa 150 - BurucKitabı okudu
Her ne kadar siyasal otoriteleri itibari ile yöneticilerin istibdadı noktasında görünürde bir benzerlik var idiyse de... Avrupa'nın kullanmış olduğu ilacın Müslümanlara verilmesi problemlerini çözmedi.
Sayfa 52 - BurucKitabı okudu
Haçlılığın dikkati İslâm âleminde muayyen olarak iki noktada odaklaşmıştır: İstanbul ve Kahire. İstanbul halifeliğin merkezi idi yani savaş gücünün ve siyasetin merkezi idi. Kahire ise Ezher'den, oradaki dini ilimlerden, Kur'an dili olan Arapçaya gösterilen itinadan kaynaklanan ruhi ve kültürel aydınlanmanın merkezi idi.
Haçlılığın bu iki noktaya özel itina göstermesi öncelikle bu iki yerde İslâm'ın esaslarını zayıflatmayı hedef almış olmasıydı. Böylelikle bundan sonra bütün İslâm diyarinda İslâm'ın esaslarını zayıflatmak kolaylaşmış olacaktı.
Sayfa 95 - BurucKitabı okudu
Şüphesiz ki Firavunizm bir cahiliyedir... Yoldan sapmış, Rabbanî hidayetten uzak kalmış, Allah'ın gazabını hak etmiş, tarihi putperest cahiliyelerinden bir cahiliye
Sayfa 96Kitabı okudu
Gerçek şu ki düşmanlar bu dinin hakikatini biliyorlar: "Kendilerine Kitabı verdiklerimiz onu öz oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar..." (el-Bakara, 2/146)
Sayfa 134 - BurucKitabı okudu
Müslümanların bir süre sapıp uzaklaştıktan sonra dinlerine dönüşlerinde hayret edilecek bir taraf yoktur. Asıl onların dinlerine dönmemeleri hayreti gerektirir.
Sayfa 123 - BurucKitabı okudu
...ümmet Tih'te iken batının dengesiz örneğine meyletti. Bu örnekteki dengesizlikleri farketmedi ve aynı zamanda Avrupa'yı bu dengesizliğe düşürenin tahrif edilmiş dini ile bu dini kullanarak azmış kilise olduğunu, Avrupa'nın yoldan sapması esnasında gidişini doğrultmak maksadı ile kendisine başvuracaği doğru bir dine sahip olmadığını idrâk etmeksizin bu dengesiz örneğe yöneldi.
Sayfa 94 - BurucKitabı okudu
Bugün ümmet Tih'in karanlıklarında yolunu gösteren bir hidayet rehberi olmaksızın serserice dolaşmaktadır.
Rabbimin esirgedikleri müstesna...
Sayfa 10 - BurucKitabı okudu
Şeriat koparılmayan bir bağdı. Bu bağ çözülünce her şeyin bağı da çözülmüş oldu.
Sayfa 68
İslâm için hamaset duyguları güzeldir... Uyanışın genel olarak toplumun, özel olarak da gençliğin boş işlerle vakit öldürüp oyalanan, her türlü kayıttan kurtulmuş, kayboluşla karşı karşıya gelen, soluyarak batının arkasından koşan, düşünce ve yaşayışın pisliklerine gömülen şeklini değiştirerek, dinin emirlerine bağlı, ibadete yönelen, Allah'a doğru yürüyerek her türlü oyalayıcı işlerden uzak kalarak hayırlı işler yapan bir şekle dönüştürmüş olması, hiç şüphesiz uyanışın lehine kaydedilecek işlerdendir...
Sayfa 147 - BurucKitabı okudu